2015'İN EN İYİ 35 YABANCI FİLMİ
20/12/2015 - Habertürk
|

1 Ocak-25 Aralık arasında 269 yabancı yapıt vizyona girdi ve her sene artan film adedinde yine bir yükselme oldu. 2015, hayal kırıklıklarının yılıydı. Ama sevilen yönetmenlerin işlerinden blockbuster’lara uzanan çeşitlilik tatmin ediciydi.
İşte 2015’in en iyi yabancı filmleri:
1-Teksas Katliamı (The Texas Chain Saw Massacre) (1974): Yamyamlı slasher filmi klasiği, ülkemizde ilk kez vizyona girince bu başyapıtı liste başı yapmak zorunluluktu.
2-Hayal Ülkesi (Jauja) (2014): Lisandro Alonso’nun olgunluk dönemi başyapıtı… “Köstebek” (“El Topo”) ile “Stalker”ın fantastik bir karışımı gibi. Arjantin sinemasının yeni kuşağının yapabileceklerine dikkat çekiyor.
3-Gece Yarısı Sokakta Tek Başına Bir Kız (A Girl Walks Home Alone at Night) (2014): Kendi vampir filmi mitini yaratan ve İran’daki molla rejimine karşı çıkan bir füzyon. “Karanlık Bastığında”ya eklektik/siyah-beyaz bir spagetti western kıyafeti giydiriyor.
4-Tek Aşkım (The One I Love) (2014): Romantik-komedinin bilinen kalıplarını yerle bir edip, bunlara yepyeni ve melez bir ambalajı uygun bulan, yaratıcı bir ‘çiftgezer’ yorumu. Justin Lader’ın senaryosu alanında 2014’ün en iyilerindendi.
5-Aç Kalpler (Hungry Hearts) (2014): Çocuk sahibi olmakla ilgili yapılmış en melankolik eserlerden... Değişken tonuyla irkiltebilen gotik ve klostrofobik bir gerilim... Venedik Film Festivali’nden dört ödüllü üstelik!
6-Peşimdeki Şeytan (It Follows) (2014): Devamı ne zaman gelir bilinmez. Ama isminden eylemlerine, tavizsizliğinden müzik kullanımına kadar karşımızda ‘korku fenomeni’ olmayı kafayı takan bir delilik var!
7-Prenses Kaguya Masalı (Kaguyahime No Monogatari) (2013): Sulu boya estetiğiyle dikkat çeken zarif animasyon, Isao Takahata’nın ustalığını, detaycılığını, yoğun uğraşını hissettiriyor. Basit hikayeye karşın el işi görsel dünya eşsiz!
8-Kayıp Nehir (Lost River) (2014): Bol katmanlı gizem filmi, yönetmen Ryan Gosling’i sinemaya kazandırıyor. Göstergeleri, sembolleri, soru işaretleri ve tasarımlarıyla bambaşka bir film bu!
9-Kingsman: Gizli Servis (Kingsman: The Secret Service) (2015): Yılın diğer ajan filmlerinin bileğini bükerken zorlanmadı. Çoğunluğun seri üretime kayarak kabak tadı verdiği bir devirde o bomba gibi geliyor. Seriye dönüşürse şaşırmayalım.
10-Şans Ayağıma Geldi (The Cobbler) (2014): Başrolünde Adam Sandler’ın yer aldığı eser, ayakkabı tamircisi ezberimizi bozdu. Kaliteli fantastik komedinin yönetmeni Tom McCarthy.
11-Mommy (2014): 1:1 akıllı telefon formatında çekilen, Cannes’dan ödüllü bir film. Anne-çocuk ilişkisine saplantı ve ensest kavramlarını katan eser, Xavier Dolan’ın en iyilerinden.
12-Turist (Force Majeure) (2014): Anti-çığlık filmini İsveç toplumunun panoramasını çıkartarak yorumlayan, sabit açılar ve gevezeliklerle minimalist anlamlar bulan, özel bir film. İskandinav sinemasının yükselen değeri Ruben Östlund imzalı.
13-Mısır Adası (Simindis Kundzuli) (2014): Gürcü-Abhaz sorununu soyut bir sinema diliyle, ufak bir kara parçası üzerinden yorumluyor. Sadece Tarkovsky’yi aratmayan sinematografisi ve İlyas Salman’ın performansı ile bile zihinlerde yer edecek.
14-Ters Yüz (Inside Out) (2015): Pete Docter’ın en yaratıcı ve felsefi işi… Bilinçaltını hiç bu haliyle görmemiştiniz! Pixar’ın animasyon kalitesi, beş duyguyu insanlaştırırken falso vermiyor.
15-Saint Laurent (2014): Moda tasarımcısı biyografisi, türünde çok yetkin bir deneme. Bertrand Bonello’nun vizyonu, tasarımlarından kurgusuna kadar ‘pespayelik’i anlamlı karelerle servis etmişti. Film, 2014’te Cannes’da Altın Palmiye için yarışmıştı.
16-Aşk ve Merhamet (Love & Mercy) (2014): Brian Wilson biyografisi, psikolojik problemleri sinemasal hamlelerle yansıtıyor ve parçalı modeliyle dikkat çekiyor. Dano ile Cusack’in Beach Boys’un solistine getirdiği yorum da sorunsuz.
17-Pixels (2015): Atari kültürü güzellemesi, ‘uzaylı istilası demosu’ niyetine sunuluyor. “Oyunbozan Ralph”in çekildiği dönemde “Pixels” heyecan verici bir live-action animasyon film örneği.
18-Hayat Kitabı (The Book of Life) (2014): Üzerinde Del Toro imzasını barındıran, karamsar bir Meksika animasyonu. Ölüler dünyası tasarımları, Jorge Gutierrez’in renkli çizimlerinden beslenerek katmanlı bir şekilde sunuluyor.
19-Cennet (Eden) (2014): “Elveda İlk Aşk” ile tanıdığımız Mia Hansen- Løve, 90’ların yaşam tarzını perdede teneffüs etmemizi sağlıyor. Elektronik müzikle, disko kültürüyle ve DJ’likle ilgili eklektik anlar sunan bir biyografik filme imza atıyor.
20-Kuzular Firarda (Shaun the Sheep) (2015): Aardman’ın stop-motion animasyonu, “Tavuklar Firarda”nın diyalogsuz ve kuzulu versiyonu gibi. Burton-Strazsak ikilisi, George Orwell’in ‘Hayvan Çiftliği’nden beslenen isyana ‘nostaljik’ bir mizahla bakıyor.
21-Yeni Kız Arkadaşım (Une Nouvelle Amie) (2014): François Ozon’un ‘Ölüm Korkusu’nu Almodóvar çekmiş’ izlenimi bırakan trans birey melodramı… Ruth Rendell metinleri hiç böyle bir uyarlama görmemişti!
22-Geronimo (2014): ‘Kenar mahalle western’i’, ismini aldığı antolojik karakteri “Protesto”, “Johnny Guitar” ve “Batı Yakasının Hikayesi”yle akrabalık kurarak yorumluyor. Tony Gatlif, Türk karakterlerin de olduğu filmde olgunluğunu kanıtlıyor.
23-Yüzündeki Sır (Phoenix) (2014): ‘Kimliksiz bırakan faşizm’i, manidar bir ‘estetik ameliyat’ metaforuyla topa tutan ‘Nazi Almanya’sı’ yorumu. “Yüzündeki Sır”, Christian Petzold-Nina Hoss birlikteliğinin en gizemli üyesi. Sakin bir fantezi kıvamında.
24-Mad Max: Fury Road (2015): Yıllardır beklenen geri dönüş... George Miller, gümbür gümbür aksiyon sahneleri ve feminist metinlerle kıyamet sonrası bilimkurgu klasiğine yeni bir şekil veriyor.
25-The Lobster (2015): ‘Yorgos Lanthimos distopyası’ndan beklenebilecek bütün aykırılıklarla yüzleşmeye hazırlanın! “The Lobster”, kimi sıkıntılarına karşın vizyonu ve çıkış noktasıyla bile şaşkınlık yaratıyor.
26-Piramitin Laneti (The Pyramid) (2014): Arap Baharı fonunu en iyi kullanan korku filmi. Bu özelliğiyle yıllar sonra hatırlanacak bir Levasseur-Aja birlikteliğine dönüşüyor. Buluntu film furyasına getirilen yorum bu kez dikkat çekici.
27-Chappie (2015): Hugh Jackman’i geri plana iten Neill Blomkamp oyuncağı, Güney Afrika’nın sokak kültürünü keşfe çıkıyor. Robot teknolojisine getirmek istediklerini yerelleştirerek de ilginç durmaya çabalıyor.
28-Leviathan (2014): “Dönüş”, “Sürgün” ve “Elena” ile tanınan Andrey Zvyagintsev’in en politik filmi Cannes’dan ‘En İyi Senaryo’ ödülüyle dönmüştü. Siyasi arka plan günümüz Türkiye’sine paralel bir rant eleştirisini beraberinde getiriyor.
29-Son Şans (Southpaw) (2015): Tepeden tırnağa planlanmış sinema diliyle, görsel yapı adına derslik bir çalışma. Jake Gyllenhaal-Antoine Fuqua ikilisinin boks filmi gerçekten pürüzsüz…
30-Kağıttan Kentler (Paper Towns) (2015): “Aynı Yıldızın Altında”nın yazarı John Green’in uyarlaması bu kez başarılı. Günümüzde moda olan ‘ergen romansı’nı hakkıyla yorumluyor. Belki de yılın en iyi aşk filmine dönüşüyor.
31-Düşlerin Terzisi (The Dressmaker) (2015): Bir çeşit feminist westerni… Üstelik Avustralya’nın lokal türü ‘ocker komedi’yi kullanma ayrıksılığını da gösteriyor. Jocelyn Moorhouse-Kate Winslet ikilisi fazlasıyla uyumlu…
32-Sihirli Orman (Into the Woods) (2014): “Chicago” ve “Nine”ın yaratıcısı Rob Marshall, müzikale el atınca başarısız olması imkansız gibi... Burada 1987’de Broadway’de sahnelenen James Lapine’in eseri perdeye aktarılıyor.
33-Victoria (2015): ‘Tek Planda Büyük Hesaplaşma (Heat)’ niyetine izlenecek film, Sebastian Schipper’in teknik özeniyle ‘Gümüş Ayı’ ödülüne ulaşmıştı. 140 dakikada plan sekanstan oluşan bir eser izlemek isteyenlere…
34-Hayatın Kendisi (Life Itself) (2014): ‘Roger Ebert’a hüzünlü ve bilgilendirici bir uğurlama töreni’ niyetine izlenebilir… Sinema eleştirmenlerinin sektördeki konumu üzerine arşiv niteliğindeki belgeselin ayrı bir değeri var elbette…
35-6 Süper Kahraman (Big Hero 6) (2014): Baymax ile hatırlanacak animasyon, sanal gerçeklikten giriyor, süper kahraman ekiplerinden çıkıyor. Sonuçta Disney’den “İnanılmaz Aile”ye alternatif bir çalışma izliyoruz.
İşte 2015’in en iyi yabancı filmleri:
1-Teksas Katliamı (The Texas Chain Saw Massacre) (1974): Yamyamlı slasher filmi klasiği, ülkemizde ilk kez vizyona girince bu başyapıtı liste başı yapmak zorunluluktu.
2-Hayal Ülkesi (Jauja) (2014): Lisandro Alonso’nun olgunluk dönemi başyapıtı… “Köstebek” (“El Topo”) ile “Stalker”ın fantastik bir karışımı gibi. Arjantin sinemasının yeni kuşağının yapabileceklerine dikkat çekiyor.
3-Gece Yarısı Sokakta Tek Başına Bir Kız (A Girl Walks Home Alone at Night) (2014): Kendi vampir filmi mitini yaratan ve İran’daki molla rejimine karşı çıkan bir füzyon. “Karanlık Bastığında”ya eklektik/siyah-beyaz bir spagetti western kıyafeti giydiriyor.
4-Tek Aşkım (The One I Love) (2014): Romantik-komedinin bilinen kalıplarını yerle bir edip, bunlara yepyeni ve melez bir ambalajı uygun bulan, yaratıcı bir ‘çiftgezer’ yorumu. Justin Lader’ın senaryosu alanında 2014’ün en iyilerindendi.
5-Aç Kalpler (Hungry Hearts) (2014): Çocuk sahibi olmakla ilgili yapılmış en melankolik eserlerden... Değişken tonuyla irkiltebilen gotik ve klostrofobik bir gerilim... Venedik Film Festivali’nden dört ödüllü üstelik!
6-Peşimdeki Şeytan (It Follows) (2014): Devamı ne zaman gelir bilinmez. Ama isminden eylemlerine, tavizsizliğinden müzik kullanımına kadar karşımızda ‘korku fenomeni’ olmayı kafayı takan bir delilik var!
7-Prenses Kaguya Masalı (Kaguyahime No Monogatari) (2013): Sulu boya estetiğiyle dikkat çeken zarif animasyon, Isao Takahata’nın ustalığını, detaycılığını, yoğun uğraşını hissettiriyor. Basit hikayeye karşın el işi görsel dünya eşsiz!
8-Kayıp Nehir (Lost River) (2014): Bol katmanlı gizem filmi, yönetmen Ryan Gosling’i sinemaya kazandırıyor. Göstergeleri, sembolleri, soru işaretleri ve tasarımlarıyla bambaşka bir film bu!
9-Kingsman: Gizli Servis (Kingsman: The Secret Service) (2015): Yılın diğer ajan filmlerinin bileğini bükerken zorlanmadı. Çoğunluğun seri üretime kayarak kabak tadı verdiği bir devirde o bomba gibi geliyor. Seriye dönüşürse şaşırmayalım.
10-Şans Ayağıma Geldi (The Cobbler) (2014): Başrolünde Adam Sandler’ın yer aldığı eser, ayakkabı tamircisi ezberimizi bozdu. Kaliteli fantastik komedinin yönetmeni Tom McCarthy.
11-Mommy (2014): 1:1 akıllı telefon formatında çekilen, Cannes’dan ödüllü bir film. Anne-çocuk ilişkisine saplantı ve ensest kavramlarını katan eser, Xavier Dolan’ın en iyilerinden.
12-Turist (Force Majeure) (2014): Anti-çığlık filmini İsveç toplumunun panoramasını çıkartarak yorumlayan, sabit açılar ve gevezeliklerle minimalist anlamlar bulan, özel bir film. İskandinav sinemasının yükselen değeri Ruben Östlund imzalı.
13-Mısır Adası (Simindis Kundzuli) (2014): Gürcü-Abhaz sorununu soyut bir sinema diliyle, ufak bir kara parçası üzerinden yorumluyor. Sadece Tarkovsky’yi aratmayan sinematografisi ve İlyas Salman’ın performansı ile bile zihinlerde yer edecek.
14-Ters Yüz (Inside Out) (2015): Pete Docter’ın en yaratıcı ve felsefi işi… Bilinçaltını hiç bu haliyle görmemiştiniz! Pixar’ın animasyon kalitesi, beş duyguyu insanlaştırırken falso vermiyor.
15-Saint Laurent (2014): Moda tasarımcısı biyografisi, türünde çok yetkin bir deneme. Bertrand Bonello’nun vizyonu, tasarımlarından kurgusuna kadar ‘pespayelik’i anlamlı karelerle servis etmişti. Film, 2014’te Cannes’da Altın Palmiye için yarışmıştı.
16-Aşk ve Merhamet (Love & Mercy) (2014): Brian Wilson biyografisi, psikolojik problemleri sinemasal hamlelerle yansıtıyor ve parçalı modeliyle dikkat çekiyor. Dano ile Cusack’in Beach Boys’un solistine getirdiği yorum da sorunsuz.
17-Pixels (2015): Atari kültürü güzellemesi, ‘uzaylı istilası demosu’ niyetine sunuluyor. “Oyunbozan Ralph”in çekildiği dönemde “Pixels” heyecan verici bir live-action animasyon film örneği.
18-Hayat Kitabı (The Book of Life) (2014): Üzerinde Del Toro imzasını barındıran, karamsar bir Meksika animasyonu. Ölüler dünyası tasarımları, Jorge Gutierrez’in renkli çizimlerinden beslenerek katmanlı bir şekilde sunuluyor.
19-Cennet (Eden) (2014): “Elveda İlk Aşk” ile tanıdığımız Mia Hansen- Løve, 90’ların yaşam tarzını perdede teneffüs etmemizi sağlıyor. Elektronik müzikle, disko kültürüyle ve DJ’likle ilgili eklektik anlar sunan bir biyografik filme imza atıyor.
20-Kuzular Firarda (Shaun the Sheep) (2015): Aardman’ın stop-motion animasyonu, “Tavuklar Firarda”nın diyalogsuz ve kuzulu versiyonu gibi. Burton-Strazsak ikilisi, George Orwell’in ‘Hayvan Çiftliği’nden beslenen isyana ‘nostaljik’ bir mizahla bakıyor.
21-Yeni Kız Arkadaşım (Une Nouvelle Amie) (2014): François Ozon’un ‘Ölüm Korkusu’nu Almodóvar çekmiş’ izlenimi bırakan trans birey melodramı… Ruth Rendell metinleri hiç böyle bir uyarlama görmemişti!
22-Geronimo (2014): ‘Kenar mahalle western’i’, ismini aldığı antolojik karakteri “Protesto”, “Johnny Guitar” ve “Batı Yakasının Hikayesi”yle akrabalık kurarak yorumluyor. Tony Gatlif, Türk karakterlerin de olduğu filmde olgunluğunu kanıtlıyor.
23-Yüzündeki Sır (Phoenix) (2014): ‘Kimliksiz bırakan faşizm’i, manidar bir ‘estetik ameliyat’ metaforuyla topa tutan ‘Nazi Almanya’sı’ yorumu. “Yüzündeki Sır”, Christian Petzold-Nina Hoss birlikteliğinin en gizemli üyesi. Sakin bir fantezi kıvamında.
24-Mad Max: Fury Road (2015): Yıllardır beklenen geri dönüş... George Miller, gümbür gümbür aksiyon sahneleri ve feminist metinlerle kıyamet sonrası bilimkurgu klasiğine yeni bir şekil veriyor.
25-The Lobster (2015): ‘Yorgos Lanthimos distopyası’ndan beklenebilecek bütün aykırılıklarla yüzleşmeye hazırlanın! “The Lobster”, kimi sıkıntılarına karşın vizyonu ve çıkış noktasıyla bile şaşkınlık yaratıyor.
26-Piramitin Laneti (The Pyramid) (2014): Arap Baharı fonunu en iyi kullanan korku filmi. Bu özelliğiyle yıllar sonra hatırlanacak bir Levasseur-Aja birlikteliğine dönüşüyor. Buluntu film furyasına getirilen yorum bu kez dikkat çekici.
27-Chappie (2015): Hugh Jackman’i geri plana iten Neill Blomkamp oyuncağı, Güney Afrika’nın sokak kültürünü keşfe çıkıyor. Robot teknolojisine getirmek istediklerini yerelleştirerek de ilginç durmaya çabalıyor.
28-Leviathan (2014): “Dönüş”, “Sürgün” ve “Elena” ile tanınan Andrey Zvyagintsev’in en politik filmi Cannes’dan ‘En İyi Senaryo’ ödülüyle dönmüştü. Siyasi arka plan günümüz Türkiye’sine paralel bir rant eleştirisini beraberinde getiriyor.
29-Son Şans (Southpaw) (2015): Tepeden tırnağa planlanmış sinema diliyle, görsel yapı adına derslik bir çalışma. Jake Gyllenhaal-Antoine Fuqua ikilisinin boks filmi gerçekten pürüzsüz…
30-Kağıttan Kentler (Paper Towns) (2015): “Aynı Yıldızın Altında”nın yazarı John Green’in uyarlaması bu kez başarılı. Günümüzde moda olan ‘ergen romansı’nı hakkıyla yorumluyor. Belki de yılın en iyi aşk filmine dönüşüyor.
31-Düşlerin Terzisi (The Dressmaker) (2015): Bir çeşit feminist westerni… Üstelik Avustralya’nın lokal türü ‘ocker komedi’yi kullanma ayrıksılığını da gösteriyor. Jocelyn Moorhouse-Kate Winslet ikilisi fazlasıyla uyumlu…
32-Sihirli Orman (Into the Woods) (2014): “Chicago” ve “Nine”ın yaratıcısı Rob Marshall, müzikale el atınca başarısız olması imkansız gibi... Burada 1987’de Broadway’de sahnelenen James Lapine’in eseri perdeye aktarılıyor.
33-Victoria (2015): ‘Tek Planda Büyük Hesaplaşma (Heat)’ niyetine izlenecek film, Sebastian Schipper’in teknik özeniyle ‘Gümüş Ayı’ ödülüne ulaşmıştı. 140 dakikada plan sekanstan oluşan bir eser izlemek isteyenlere…
34-Hayatın Kendisi (Life Itself) (2014): ‘Roger Ebert’a hüzünlü ve bilgilendirici bir uğurlama töreni’ niyetine izlenebilir… Sinema eleştirmenlerinin sektördeki konumu üzerine arşiv niteliğindeki belgeselin ayrı bir değeri var elbette…
35-6 Süper Kahraman (Big Hero 6) (2014): Baymax ile hatırlanacak animasyon, sanal gerçeklikten giriyor, süper kahraman ekiplerinden çıkıyor. Sonuçta Disney’den “İnanılmaz Aile”ye alternatif bir çalışma izliyoruz.