ŞİMDİ DE ÇOCUKLUKTAN BAŞLADILAR
25/02/2013 - Habertürk
|
FİLMİN NOTU: 6.8
|

Bilimkurgu ve korku mitleriyle uğraşmayı kafayı takan Mamoru Hoshoda zaman yolculuğu filmi ve sanal gerçeklik bilimkurgusundan ardından bu kez ‘kurt adam filmi’ne el atıyor. “Kurtlar Sofrası”nın (“The Company of Wolves”, 1984) iyimser ve aile filmi versiyonu, “Ginger Snaps”in (2000) 10 yaş küçültülmüş temsili ya da “Teen Wolf”un (1985) küçük çocuklara uyarlanmış hali olarak anılabilecek “Kurt Çocuklar” (“Okami Kodomo No Ame to Yuki”, 2012) düşük tempolu bir felsefi dünya sunuyor.
Miyazaki etkisini bilimkurguda daha yüksek tempo ve çizgi patlaması tercih eden isimlerin teknolojisine tercih eden yöentmenin, bu yolda da bir ‘kurt babadan doğdular’ hikayesini izlediği söylenebilir. Tavizsiz bir şekilde kurda dönüşen kız ve erkek çocukların varoluş ve büyüme öyküleri ise hiç de yolundan şaşmıyor. Alışık olduğumuz aile filmi klişelerinin yıkılması, dönüşümü hakim kılıyor. Böylece Hosoda’nın gözünden alt tür tanımına odaklanıyoruz.
Biraz süresi uzatılmasına karşın ve aynı yıl içindeki “A Werewolf Boy”un (“Neuk-dae-so-nyeon”, 2012) altına düşmesine karşın bu eser de bir Japon animesi tezahürü olarak ‘ilkellik metaforu’na bakış atıyor. Çayırlarda yaşamayı bu devirdeki gençlerin zihnine yerleştirirken natüralist-doğal bilinciyle de bizi kavrıyor. “Kurt Çocuklar”ın en azından ‘çocuklar’ı hedefleyen “Komşum Totoro”dan (“Tonoro No Totoro”, 1988) daha akıcı ve yetişkinlere uygun bir süreçle bir şeyleri başardığı söylenebilir.
Miyazaki etkisini bilimkurguda daha yüksek tempo ve çizgi patlaması tercih eden isimlerin teknolojisine tercih eden yöentmenin, bu yolda da bir ‘kurt babadan doğdular’ hikayesini izlediği söylenebilir. Tavizsiz bir şekilde kurda dönüşen kız ve erkek çocukların varoluş ve büyüme öyküleri ise hiç de yolundan şaşmıyor. Alışık olduğumuz aile filmi klişelerinin yıkılması, dönüşümü hakim kılıyor. Böylece Hosoda’nın gözünden alt tür tanımına odaklanıyoruz.
Biraz süresi uzatılmasına karşın ve aynı yıl içindeki “A Werewolf Boy”un (“Neuk-dae-so-nyeon”, 2012) altına düşmesine karşın bu eser de bir Japon animesi tezahürü olarak ‘ilkellik metaforu’na bakış atıyor. Çayırlarda yaşamayı bu devirdeki gençlerin zihnine yerleştirirken natüralist-doğal bilinciyle de bizi kavrıyor. “Kurt Çocuklar”ın en azından ‘çocuklar’ı hedefleyen “Komşum Totoro”dan (“Tonoro No Totoro”, 1988) daha akıcı ve yetişkinlere uygun bir süreçle bir şeyleri başardığı söylenebilir.