'THE HATER': 'BEN X' İLE 'ELEPHANT'I BİRLEŞTİREN LEH SİBER-TERÖR GERİLİMİ
FİLMİN NOTU: 5.5
|
Jan Komasa, dördüncü uzun metrajında bir üniversite öğrencisinin peşine takılıyor. “The Hater” (“Sala samobójców. Hejter”), sosyal medyanın gençleri şiddete yönlendirme potansiyelini inceleyen bir siber-terör gerilimi. Tribeca 2020’nin Uluslararası Yarışması’nda En İyi Film Ödülü'yle dönen yapıt, 29 Temmuz’da tüm dünyada Netflix’te yayınlanmaya başladı.
İNTERNET VE BİLGİSAYAR OYUNLARI GENÇLİĞİN GENEL KONUSU
Bilgisayar oyunlarıyla yaşayan karakterler 40 senedir sinemanın gündeminde. Bunların “Matrix” (“The Matrix”, 1999), “TRON” (1982) gibi klasiklere kaydığı görülüyor. 2000’lerde ise internetin yol açtığı problemlerin masaya yatırıldığını gözlemliyoruz. “Fil”de (“Elephant”, 2003) Gus van Sant’in aslında lisedeki toplumsal şiddete bakışına dair gerçekçilik katmıştı. “Afterschool”da Antonio Campos, bu kuşağın “Benny’nin Videosu”na ("Benny's Video", 1992) imza atarken akıllara durgunluk verebilmişti.
Burada Leh yönetmen Komasa, Belçika'dan çıkan ilk film “Ben X” (2007) ile “Fil”i kesiştiren bir intikam öyküsünü merceğine alıyor burada. Y kuşağının sanal oyun probleminin dışavurumunu masaya yatırmak için yola çıkıyor esasen. ‘Siber gerilim’ ile ‘gerçekçi terör gerilimi’nin gençlik filmi damarlı bir şekilde canlandırıldığı gözlemleniyor. Bu eylemin devamında yozlaşmış sisteme dair söyleyecekleri olan bir dramatik çatı arayışına çıkıyor.
İNTERNET VE BİLGİSAYAR OYUNLARI GENÇLİĞİN GENEL KONUSU
Bilgisayar oyunlarıyla yaşayan karakterler 40 senedir sinemanın gündeminde. Bunların “Matrix” (“The Matrix”, 1999), “TRON” (1982) gibi klasiklere kaydığı görülüyor. 2000’lerde ise internetin yol açtığı problemlerin masaya yatırıldığını gözlemliyoruz. “Fil”de (“Elephant”, 2003) Gus van Sant’in aslında lisedeki toplumsal şiddete bakışına dair gerçekçilik katmıştı. “Afterschool”da Antonio Campos, bu kuşağın “Benny’nin Videosu”na ("Benny's Video", 1992) imza atarken akıllara durgunluk verebilmişti.
Burada Leh yönetmen Komasa, Belçika'dan çıkan ilk film “Ben X” (2007) ile “Fil”i kesiştiren bir intikam öyküsünü merceğine alıyor burada. Y kuşağının sanal oyun probleminin dışavurumunu masaya yatırmak için yola çıkıyor esasen. ‘Siber gerilim’ ile ‘gerçekçi terör gerilimi’nin gençlik filmi damarlı bir şekilde canlandırıldığı gözlemleniyor. Bu eylemin devamında yozlaşmış sisteme dair söyleyecekleri olan bir dramatik çatı arayışına çıkıyor.
‘SUICIDE ROOM’A RESMİ OLMAYAN DEVAM FİLMİ GELİYOR
Komasa, kariyerinde “Suicide Room”dan (“Sala Samobojcow”, 2011) sonra ikinci kez Leh Radek Ladczuk ile çalışıyor. “Karabasan”la (“The Babadook”, 2014) da tanınan 1976’lı görüntü yönetmeni, kaydırılan kameranın dengesiyle iş bitiriyor. Özellikle son 15 dakikada iz bırakan anlar armağan ediyor X kuşağı temsillerine.
Maciej Musialowski’nin canlandırdığı Tomasz Giemza’nın o döneme kadar cinsel arayıştan oyuncu kimliğine uzanan karakter analizi de bize işliyor. Onun desteğiyle aslında Komasa’nın kariyerindeki ‘enerji’ desteğinin bir yenisini görüyoruz.
Açıkçası bu damardan izlediklerimiz saygı duyulası bir inandırıcılıkla sunuluyor. Yönetmen genelde X kuşağına mensup genç karakterlerin büyüme hikayelerini anlatır. “Warsaw 44”te (“Miasto 44”, 2014) Baz Luhrmann’ın destansı aşk damarlı bir savaş filmi çekmiş gibiydi. Orada bullet time teknolojisinden destek alan sahneler de gençlik aşısına yardımcı oluyordu.
Burada ise “Suicide Room”un bir çeşit devam filmine imza atmış. Oradaki Dominik’in (Jakub Giersal) chat odasındaki sıkışmışlığı, oyunlarla içli dışlı hayatı sanki dokuz sene sonrasına taşınıyor.
KAFA YAPAN DRAMATİK YAPI YETERİ KADAR ENERJİK Mİ?
Ama “Corpus Christi”nin (“Boza Cialo”, 2019) itirafçı ve intikamcı yeni yetme rahip tiplemesini yazan senaristle, Mateusz Pacewicz ile bir araya gelmiş. Bu durum karşısında anbean patlama noktasının ne zaman gerçekleşeceğine dair fikir sahibi olabiliyoruz. Orada filmin kilisenin kafa yapmasına uzanan bir büyüme öyküsüne kaydığını görmüştük. Burada da benzer bir süreç var.
“The Hater”ın yada ‘kinci’nin tamamında ana karakterimiz hap olsun, uyuşturucu olsun, asid niyetine her şeyi kullanıyor. Onun zihninden saykodelik bir terörist hikayesini deneyimleme şansına erişiyoruz.
Ama “Fil”den sonra üretilen “Koş Lola Koş” (“Lola Rentt”, 1998) etkili “22 Mayıs” (“22 Mei”, 2010) gibi iddialı bir terörist filmi modeli servis edilmiyor. İnternetten video da “Okul Çıkışı” (“Afterschool”, 2008) gibi başyapıt seviyesine ulaşmıyor. Aksine 135 dakikaya uzadıkça biraz hantallaşma problemi devreye girebiliyor. Gece hayatının yansıtılması daha enerjik olsa dedirtebiliyor film nihayetinde…
Komasa, kariyerinde “Suicide Room”dan (“Sala Samobojcow”, 2011) sonra ikinci kez Leh Radek Ladczuk ile çalışıyor. “Karabasan”la (“The Babadook”, 2014) da tanınan 1976’lı görüntü yönetmeni, kaydırılan kameranın dengesiyle iş bitiriyor. Özellikle son 15 dakikada iz bırakan anlar armağan ediyor X kuşağı temsillerine.
Maciej Musialowski’nin canlandırdığı Tomasz Giemza’nın o döneme kadar cinsel arayıştan oyuncu kimliğine uzanan karakter analizi de bize işliyor. Onun desteğiyle aslında Komasa’nın kariyerindeki ‘enerji’ desteğinin bir yenisini görüyoruz.
Açıkçası bu damardan izlediklerimiz saygı duyulası bir inandırıcılıkla sunuluyor. Yönetmen genelde X kuşağına mensup genç karakterlerin büyüme hikayelerini anlatır. “Warsaw 44”te (“Miasto 44”, 2014) Baz Luhrmann’ın destansı aşk damarlı bir savaş filmi çekmiş gibiydi. Orada bullet time teknolojisinden destek alan sahneler de gençlik aşısına yardımcı oluyordu.
Burada ise “Suicide Room”un bir çeşit devam filmine imza atmış. Oradaki Dominik’in (Jakub Giersal) chat odasındaki sıkışmışlığı, oyunlarla içli dışlı hayatı sanki dokuz sene sonrasına taşınıyor.
KAFA YAPAN DRAMATİK YAPI YETERİ KADAR ENERJİK Mİ?
Ama “Corpus Christi”nin (“Boza Cialo”, 2019) itirafçı ve intikamcı yeni yetme rahip tiplemesini yazan senaristle, Mateusz Pacewicz ile bir araya gelmiş. Bu durum karşısında anbean patlama noktasının ne zaman gerçekleşeceğine dair fikir sahibi olabiliyoruz. Orada filmin kilisenin kafa yapmasına uzanan bir büyüme öyküsüne kaydığını görmüştük. Burada da benzer bir süreç var.
“The Hater”ın yada ‘kinci’nin tamamında ana karakterimiz hap olsun, uyuşturucu olsun, asid niyetine her şeyi kullanıyor. Onun zihninden saykodelik bir terörist hikayesini deneyimleme şansına erişiyoruz.
Ama “Fil”den sonra üretilen “Koş Lola Koş” (“Lola Rentt”, 1998) etkili “22 Mayıs” (“22 Mei”, 2010) gibi iddialı bir terörist filmi modeli servis edilmiyor. İnternetten video da “Okul Çıkışı” (“Afterschool”, 2008) gibi başyapıt seviyesine ulaşmıyor. Aksine 135 dakikaya uzadıkça biraz hantallaşma problemi devreye girebiliyor. Gece hayatının yansıtılması daha enerjik olsa dedirtebiliyor film nihayetinde…
PACEWICZ’İN SENARYOLARI İKİ KARDEŞ KARAKTERİ DUYURUYOR
Komasa 1981’li, görece deneyimli bir yönetmen. Ama son iki filminde Mateusz Pacewicz’in senaryosuyla çalıştığında ana karakteri klasik işletme aşkıyla, özdeşlemeye alan açmasıyla biraz sürenin zararını görüyor. 115 ile 135 yerine 100 dakikada her iki eser de hem internetin hem de kilisenin yozlaşmasını daha dengeli ele alabilirdi. Bu açıdan da aslında daha kısa durarak bu X kuşağı karakterlerinin akrabalıklarında daha temsili ve enerjik olma şartı konabilirmiş.
Bu açıdan Komasa yine bir heyecan uyandırıyor, ama ‘kinci’ o kadar iddialı sunamıyor. Bir noktaya kadar ‘online oyun oynama şebekesi’nden intikam bizi götürüyor. ABD’de sömürülen ‘sanal gerilim’ ile ‘terör filmi’nin kesiştiği noktada mesaj kaygısıyla tatmin etse de ‘heyecan’ problemi çekebiliyor. Baran Bo Obdar’ın “Ben Kimim?” (“Who Am I”, 2014) ile biraz olsun çekişebiliyor. Film motivasyona odaklanıyor, ‘kafayı bulmaya kaydıran bir süreç’ ile korkutuyor yine. Hatta karakterin kafasında geçenlere de geriliyoruz.
20 MART-24 TEMMUZ ARASI VİZYONA GİRMEDEN YASAL ONLINE PLATFORMLARDA GÖSTERİLEN FİLMLERİN YILDIZ TABLOSU:
7500: 2.5
A WHISKER AWAY: 6.1
ANGELO: 7.5
APOLLO 11: 7
BAD EDUCATION: 4.5
BEATS: 6.4
BOZKIR: 2
BRAHMS: THE BOY ıı: 5.4
COLDEST GAME: 3.9
CRIP CAMP: 5.3
CURTIZ: 6
DA 5 BLOODS: 5.7
DONNYBROOK: 5.8
EUROVISION SONG CONTEST: 5.5
EXTRACTION: 4.5
FATHER SOLDIER SON: 3
FEEL THE BEAT: 2.2
GENÇ AHMED: 3.5
HAVE A GOOD TRIP: ADVENTURES IN PSYCHEDELICS: 5.1
HALF OF IT: 5.5
HOMEMADE: 6
HOUSE OF HUMMINGBIRD: 3.5
HOW TO BUILD A GIRL: 7.3
I AM NO LONGER HERE: 7
INVISIBLE LIFE: 4
JONATHAN: 5
KRONOLOJİ: 3.7
LEVEL 16: 6.3
LOST IN LONDON: 7.8
LOST GIRLS: 7
MARADONA: 6
MARONA: A FANTASTIC TALE: 6.3
MARWEN: 7.5
MUCHO MUCHO AMOR: 5
NOBODY KNOWS I’M HERE: 5.1
ONCE UPON A TIME IN LONDON: 6.5
OUR TIME: 6.3
PARADISE HILLS: 7.5
PROXIMA: 3.7
RICHARD JEWELL: 5.4
ROUBAIX: UNE LUMIERE: 2.5
RULES DON’T APPLY: 5.5
SOLUK: 4.7
SORRY TO BOTHER YOU: 6.9
THE MAN WHO KILLED HITLER AND BIGFOOT: 5
THE MUSTANG: 5.4
THE OLD GUARD: 3.9
THE SPECIALS: 5.5
THE VAST OF NIGHT: 6.9
THE WILLOUGHBYS: 6
UNCUT GEMS: 6
UNDER THE RICCIONE SUN: 3
WASP NETWORK: 3.7
WILD GOOSE LAKE: 6.5
YARINA TEK BİLET: 5.1
YARDIE: 5
7500: 2.5
A WHISKER AWAY: 6.1
ANGELO: 7.5
APOLLO 11: 7
BAD EDUCATION: 4.5
BEATS: 6.4
BOZKIR: 2
BRAHMS: THE BOY ıı: 5.4
COLDEST GAME: 3.9
CRIP CAMP: 5.3
CURTIZ: 6
DA 5 BLOODS: 5.7
DONNYBROOK: 5.8
EUROVISION SONG CONTEST: 5.5
EXTRACTION: 4.5
FATHER SOLDIER SON: 3
FEEL THE BEAT: 2.2
GENÇ AHMED: 3.5
HAVE A GOOD TRIP: ADVENTURES IN PSYCHEDELICS: 5.1
HALF OF IT: 5.5
HOMEMADE: 6
HOUSE OF HUMMINGBIRD: 3.5
HOW TO BUILD A GIRL: 7.3
I AM NO LONGER HERE: 7
INVISIBLE LIFE: 4
JONATHAN: 5
KRONOLOJİ: 3.7
LEVEL 16: 6.3
LOST IN LONDON: 7.8
LOST GIRLS: 7
MARADONA: 6
MARONA: A FANTASTIC TALE: 6.3
MARWEN: 7.5
MUCHO MUCHO AMOR: 5
NOBODY KNOWS I’M HERE: 5.1
ONCE UPON A TIME IN LONDON: 6.5
OUR TIME: 6.3
PARADISE HILLS: 7.5
PROXIMA: 3.7
RICHARD JEWELL: 5.4
ROUBAIX: UNE LUMIERE: 2.5
RULES DON’T APPLY: 5.5
SOLUK: 4.7
SORRY TO BOTHER YOU: 6.9
THE MAN WHO KILLED HITLER AND BIGFOOT: 5
THE MUSTANG: 5.4
THE OLD GUARD: 3.9
THE SPECIALS: 5.5
THE VAST OF NIGHT: 6.9
THE WILLOUGHBYS: 6
UNCUT GEMS: 6
UNDER THE RICCIONE SUN: 3
WASP NETWORK: 3.7
WILD GOOSE LAKE: 6.5
YARINA TEK BİLET: 5.1
YARDIE: 5