SİNEMA YAZARI KEREM AKÇA'NIN RESMİ WEB SİTESİ
  • Ana sayfa
  • Biyografi
  • Vizyon
    • 26 Nisan 2019
    • 3 Mayıs 2019
    • 10 Mayıs 2019
    • 17 Mayıs 2019
    • 31 Mayıs 2019
    • 7 Haziran 2019
    • 14 Haziran 2019
    • 21 Haziran 2019
    • 28 Haziran 2019
    • 5 Temmuz 2019
    • 12 Temmuz 2019
    • 19 Temmuz 2019
    • 26 Temmuz 2019
    • 2 Ağustos 2019
    • 9 Ağustos 2019
    • 16 Ağustos 2019
    • 23 Ağustos 2019
    • 30 Ağustos 2019
    • 6 Eylül 2019
    • 20 Eylül 2019
    • 27 Eylül 2019
    • 4 Ekim 2019
    • 11 Ekim 2019
    • 18 Ekim 2019
    • 25 Ekim 2019
    • 1 Kasım 2019
    • 8 Kasım 2019
    • 15 Kasım 2019
    • 22 Kasım 2019
    • 29 Kasım 2019
    • 6 Aralık 2019
    • 13 Aralık 2019
    • 20 Aralık 2019
    • 27 Aralık 2019
    • 3 Ocak 2020
    • 10 Ocak 2020
    • 17 Ocak 2020
    • 24 Ocak 2020
    • 31 Ocak 2020
    • 7 Şubat 2020
    • 14 Şubat 2020
    • 21 Şubat 2020
    • 28 Şubat 2020
    • 6 Mart 2020
    • 13 Mart 2020
    • 22 Mayıs 2020
    • 29 Mayıs 2020
    • 5 Haziran 2020
    • 18 Haziran 2020
    • 26 Haziran 2020
    • 10 Temmuz 2020
    • 17 Temmuz 2020
    • 24 Temmuz 2020
    • 29 Temmuz 2020
    • 7 Ağustos 2020
    • 14 Ağustos 2020
    • 21 Ağustos 2020
    • 28 Ağustos 2020
    • 4 Eylül 2020
    • 25 Eylül 2020
    • 2 Ekim 2020
    • 9 Ekim 2020
    • 6 Kasım 2020
    • 11 Aralık 2020
    • 14 Mayıs 2021
    • 9-11 Haziran 2021
    • 25 Haziran 2021
    • 2 Temmuz 2021
    • 16 Temmuz 2021
    • 23 Temmuz 2021
  • Eleştiri
    • 52 Salı (2013)
    • A Ghost Story (2017)
    • Acı Aşk (2009)
    • Aether (2019)
    • Akvaryum (2009)
    • Ali Kundilli 2 (2016)
    • Anarşi (2014)
    • Annabelle (2014)
    • Ant-Man (2015)
    • Apollo 11 (2019)
    • Ara (2007)
    • Aşırıcılar (2010)
    • Aşkın (500) Günü (2009)
    • Ayı Paddington (2014)
    • Babylon 2022
    • Beyaz Tanrı (2014)
    • Bir Zamanlar Anadolu'da (2011)
    • Bombshell (2019)
    • Buhar Çocuk (2004)
    • Camp X-Ray (2014)
    • Can Dostum (2011)
    • Cats (2019)
    • Cennet (2014)
    • Chi-Raq (2015)
    • Creed (2015)
    • Çalgı Çengi (2011)
    • Çöl Kraliçesi (2015)
    • Deepwater Horizon (2016)
    • Delikanlı (2010)
    • Doğulu Çocuklar (2013)
    • Dünyanın En Güzel Kokusu (2016)
    • Eyyvah Eyvah (2010)
    • Fatih'in Fedaisi: Kara Murat (2015)
    • Futbol A.Ş. (2004)
    • Geceler ve Haftasonları (2008)
    • Geçmiş (2013)
    • Genç Pehlivanlar (2016)
    • Gençlik (2015)
    • Geronimo (2014)
    • Gişe Memuru (2010)
    • Görevimiz Tehlike 4 (2011)
    • Güeros (2015)
    • Havana'ya Dönüş (2014)
    • Herkese Karşı Tek Başına (1998)
    • Hoşçakal (2011)
    • House of the Devil (2009)
    • Il Divo (2008)
    • İki Aşık (2008)
    • İki Gün ve Bir Gece (2014)
    • İnsanları Seyreden Güvercin (2014)
    • İstemsiz (2008)
    • İtiraflar (2010)
    • Joe (2013)
    • John Wick (2014)
    • Jojo Rabbit (2019)
    • Kan Arzusu (2009)
    • Kara Panter (2018)
    • Kar Beyaz (2010)
    • Kızıl Amnezi (2014)
    • Kızkardeşim Evleniyor (2007)
    • Kimliksiz (Unknown) (2011)
    • Kör Nokta (2009)
    • Körfez (2017)
    • Kurt Çocuklar (2012)
    • Labirent: Ölümcül Kaçış (2014)
    • Lanet (2012)
    • Limonata (2015)
    • Locke (2014)
    • Mahmut ile Meryem (2013)
    • Makul Davranış (2014)
    • Mamma Mia (2008)
    • Manhattan'da Sihir (2007)
    • Milyoner (2008)
    • Morg Görevlisi (2010)
    • Mumya: Ejder İmparatorunun Mezarı (2008)
    • Nuh Tepesi (2019)
    • Nükleer Santral (2013)
    • Ölümümün Hikayesi (2013)
    • Özgürlüğe Doğru (2007)
    • Pacific Rim (2013)
    • Peri Ağzı Olmayan Kız (2019)
    • Piercing (2018)
    • Prometheus (2012)
    • Saint Laurent (2014)
    • Saksı Olmanın Faydaları (2012)
    • Salgın (2011)
    • Scott Pilgrim Dünya'ya Karşı (2010)
    • Selah and the Spades (2019)
    • Sleuth (2007)
    • Soysuzlar Çetesi (2009)
    • Speed Racer (2008)
    • Starlet (2012)
    • Şanslı Slevin (2006)
    • Tabanca (2005)
    • Tenet (2020)
    • Tek Başına Bir Adam (2009)
    • Tinker Tailor Soldier Spy (2011)
    • Ve Perde: Sils Maria (2014)
    • Whiplash (2014)
    • Wolverine 3D (2013)
    • Women Talking (2022)
    • Yenilmezler (2012)
    • Yılın Kadını (1942)
    • Ziyaretçiler (2008)
  • Röportajlar
    • Béla Tarr
    • Ben Affleck
    • Carlos Reygadas
    • Gaspar Noé
    • Jessica Chastain
    • Jim Sheridan
    • Kati Outinen
    • Morgan Freeman
    • Rutger Hauer
    • Steven Soderbergh
    • Tsai Ming-Liang
    • Volker Schlöndorff
  • Yönetmenler
    • Aleksei German
    • David Lynch
    • Jean-Luc Godard
    • Jim Jarmusch
    • Luc Besson
    • Stanley Kubrick
    • Steven Spielberg
  • Klasikler
    • Branded to Kill (1967)
    • Double Suicide (1969)
    • Katil Doğanlar (1994)
    • King Kong (1933)
    • Maymunlar Cehennemi (1968)
    • Performance (1970)
    • Tatlı Hayat (1960)
  • Diğer yazılar
    • Oscar >
      • 74. Altın Küre tahminleri
      • 75. Altın Küre aday tahminleri
      • 76. Altın Küre tahminleri
      • 77. Altın Küre tahminleri
      • 78. Altın Küre aday tahminleri
      • 78. Altın Küre tahminleri
      • 73. Bafta aday tahminleri
      • 74. BAFTA ödül tahminleri
      • 27. SAG aday tahminleri
      • 92. Oscar tahminleri
      • 27. SAG tahminleri
      • Oscar 2021 Belgesel Kısa Listesi Tahminleri
      • 2021 National Board of Review tahminler
      • 79. Altın Küre aday tahminleri
      • 2022 Kısa Liste Tahminleri
      • 79. Altın Küre tahminleri
      • 2022 Meslek Birlikleri aday tahminleri
      • 75. Bafta aday tahminleri
      • 28. SAG tahminleri
      • 2022 Indie Spirit Tahminleri
      • 2022 DGA tahminleri
      • 75. BAFTA ödül tahminleri
      • 94. Oscar tahminleri
      • 32. Gotham ödül tahminleri
      • 32. EFA ödül tahminleri
      • 80. Altın Küre aday tahminleri
      • 2023 Kısa Liste Tahminleri
      • 80. Altın Küre tahminleri
      • 29. SAG aday tahminleri
      • 33. PGA aday tahminleri
      • 76. Bafta aday tahminleri
      • 2023 DGA tahminleri
      • 29. SAG tahminleri
      • 2023 PGA tahminleri
      • 2023 Indie Spirit Tahminleri
      • 95. Oscar tahminleri
    • Dosyalar/En İyiler listeleri >
      • 2019'un En İyi 20 Yerli Filmi
      • 2019'un En İyi 50 Yabancı Film (Vizyon)
      • 2019'un En İyi 15 Netflix Filmi
      • 2000-2010 arası en iyi 10 müzikal
      • 2010'ların En İyi 30 Yerli Filmi
      • 2010'ların En İyi 15 Spor Filmi
      • 2010'ların En İyi 15 Müzikal Filmi
      • 2010'ların En İyi 18 Western'i
      • 2010'ların En İyi 16 Aksiyon Filmi
      • 2010'ların En İyi 25 Gençlik Filmi
      • 2010'ların En İyi 30 Belgeseli
      • 2010'ların En Özgün 35 Aşk Filmi
      • 2010'ların En Özgün 30 Animasyonu
      • 2010'ların En iyi 40 Fantastik Filmi
      • 2010'ların En iyi 50 Suç Filmi/Neo-Noir'ı
      • 2010'ların En iyi 60 Korku Filmi
      • 2010'ların En Özgün 75 Bilimkurgu Filmi
      • 2010'ların En Özgün 50 Komedi Filmi
      • 2016'nın En İyi 35 Yabancı Filmi
      • 2016'nın En İyi 15 Yerli Filmi
      • 2015'in En İyi 35 Yabancı Filmi
      • En İyi 15 Hapishane Filmi
      • En İyi 10 Seçim Filmi
      • En İyi 15 müzisyen biyografisi filmi
      • 2020'nin En İyi 15 Yerli Filmi
      • 2020'nin En İyi 15 Yabancı Filmi (Fiziksel Vizyon)
      • Kabuslar Evi Mini Dizisi
      • 2020'nin En Zayıf 70 Yabancı Filmi
      • 2021'in En İyi 30 Yabancı Dijital Filmi
      • 2021'in En İyi 20 Yabancı Sinema Filmi
      • 2021'in En İyi 15 Yerli Filmi
      • 2022'nin En İyi 30 Amerikan Filmi
      • 2022'nin En İyi 70 Uluslararası Filmi
    • Festivaller >
      • Berlin / 2017 Jüri İzlenimleri
      • Cannes / 2009 - 3
      • Toronto / 2010 - 2
    • Bize de bekleriz >
      • Doomsday (2008)
      • Bize de bekleriz: Hansel ve Gretel (2007)
      • Bize de bekleriz: High Art (1998)
      • Bize de bekleriz: Margaret (2011)
      • Bize de bekleriz: Miracle at. St Anna (2008)
      • Bize de bekleriz: Predestination (2014)
      • Rocket Science (2007)
      • Bize de bekleriz: Somersault (2004)
      • Bize de bekleriz: Sugar (2008)
      • Bize de bekleriz: Super (2010)
      • The Brøken (2008)
      • Bize de bekleriz: Vinyan (2008)
    • Sürpriz DVD >
      • Napoleon Dynamite (2004)
  • İletişim

GASPAR NOE: 'FRANSIZ-AMERİKAN YENİ DALGASI'YIZ BİZ'

ımdb

16/04/2010 - Radikal

Resim
Tartışmalı filmleriyle dikkat çeken Gaspar Noé, İstanbul Film Festivali’ne konuk olmuşken Cannes Film Festivali’nde kimi eleştirmenlerce ‘son yılların en kötü filmi’ olarak anılan eseri ‘Boşluk’ ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
 
İnsanları et yığını olarak nitelediği ‘Herkese Karşı Tek Başına’da (Seul Contre Tous) (1998) rahatsız edici imajlarını savaş psikolojisinin üzerine yerleştiren Gaspar Noé, uluslararası alanda adını ‘Dönüş Yok’ (Irréversible) ile duyurdu. Monica Bellucci’nin sinema tarihinin en çarpıcı tecavüz sahnelerinden birinde oynadığı film, plan sekanslardan oluşan görsel yapısı, tedirgin edici atmosferi ve şiddete yaklaşımıyla dikkat çekiyordu. Eser, bazı kesimlerce başyapıt olarak nitelendirildi, bazı kesimlerin ise tepkisini çekti. Ondan yedi yıl sonra ürettiği ve yönetmenin ‘sonunda hayatımın projesini yapımcılara kabul ettirebildim’ diyerek bahsettiği ‘Boşluk’ ise özellikle cinsel dozajı ve sinemada çok fazla görmediğimiz şeyleri canlandırmasıyla dikkat çekici bir yapıt. Yönetmene göre ise 90’larda başlayan ‘Fransız-Amerikan Yeni Dalgası’ ekolünün tipik bir ürünü...
 
Son iki filminizin temasal amaçları sanki ‘evrim teorisi tersine çevirme’ konsepti ışığında yürüyor. Bu anlayışı geçen sene ‘Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi’nde de görmüştük. Ama siz her şartta ‘2001: Bir Uzay Macerası’ndan etkilendiğinizi söylüyorsunuz, ki bu orada da ana tema idi. ‘Boşluk’, bununla ilgili bir film olarak anılabilir mi?
 
‘Dönüş Yok’ öyleydi. Ama bunun ana meselesi o değil.
 
Çünkü ölümle başlayıp doğumla biten bir film karşımızdaki...
 
Bu film, daha çok insan deneyimi ile ilgili. Şimdiki zamanla değil de geçmiş zamanla ilgili. Daha çok dünyanın nasıl algılandığıyla ilgili. Bu sebeple de ana karakterin bakış açısından akıyor. Sonda zaten doğumu yapan karakter de anne. Bu da bize filmin başına döndüğümüzü veya dünyanın sonunda gelen öbür dünyaya ya da arafa geçtiğimizi anlatan bir durum. Yani karakterinin hayatının en travmatik dönemine gidip; oksijen, ışık ve sesi aynı anda tatma şansına erişmiş olabileceği gerçeği de var. Ama aslında film, bellekle ile ilgili. Rüyalar üzerinden akıyor zaten. Ama çok diyalog var ve çok uzun. Normalde bir rüya böyle olmaz. 160 dakikalık rüya gördünüz mü hiç? Elbette göremezsiniz. En fazla 20 dakika olur rüyalar. Bunuel’in benim çekmediğim için kıskandığım filmi ‘Endülüs Köpeği’ (Un Chien Andalou) de öyle zaten. Veya ‘Mulholland Çıkmazı’. Belki birbirinin aynası olan iki öyküyü birleştirerek bunu yapıyor. Ama genel anlamda deneyimletmek istediği bu.
 
Belki filmi dört uzun rüyadan oluşuyor gibi görebiliriz o zaman. Çünkü dört epizod üzerine kurulu. Kardeşin öldürüldüğü bölüm, flashback kısmı, kız kardeşin ölümün etkisinden kurtulamadığı bölüm ve aşk oteli kısmı.
 
Yok aslında daha farklı bir deneyim. Gece treni gibi belki. Uzun, keyifli ve psikolojik bir sinemasal yolculuğa benzetilebilir.
 
O zaman filmin ismi bu sebeple Enter the Void (Boşluk’a Gir) olmalı? İzleyici bir bilgisayar oyununun içine mi davet etmek istediniz bunu yaparken?
 
Evet evet tam olarak öyle. Aslında ‘Matrix’ vizyona girdiğinde ‘Enter the Matrix’ (Matrix’e Gir) adlı bir bilgisayar oyunu da piyasaya sürülmüştü. Ancak ben ondan etkilenmedim. Daha çok Bruce Lee’nin ‘Ejder Kalesi’ (Enter the Dragon) filminden aldığımı söyleyebilirim bu ismi. Öyle ki filmin ilk ismi ‘The Void’ (Boşluk) idi. Ancak bir anda Bruce Lee’nin filmini düşünerek ‘niye ‘Enter the Void’ koymuyim?’ diye düşündüm. Bu hali de daha dinamik oldu bence. Boşluğun anlamı da hayatın bittiği noktanın metaforu aslında. Orada bir hiçlik, bir sonsuzluk var. Boşluğa girmek de sonsuzluğa girmek anlamına geliyor.
 
2000’lerde korku alanında işler çıkaran yeni bir Fransız Yeni Dalgası’nın çıktığı söyleniyor. Sizin filminin ‘Herkese Karşı Tek Başına’ (Seul Contre Tous) da bunların öncüsü konumunda görülüyor. Özellikle de cesareti açısından. Zaten o alana giren Pascal Laugier de onunla yaptığım söyleşide bunu söylemişti. Benim böyle bir düşüncem yok ama bu konuda ne düşünüyorsunuz?
 
Pascal, sanırım Toronto’da seninle söyleşi yaptıktan sonra söylemişti ‘İşkence Odası’nın (Martrys) ve o tarz korku filmlerinin Türkiye’de bir kitlesi olduğunu. Ama onların sinemasına bakınca 70’lerin Amerikan sineması geliyor gözümün önüne. Wes Craven, William Friedkin, Tobe Hooper gibi isimler öne çıkmıştı o zamanlar. ‘Taksi Şoförü’nün (Taxi Driver) şiddete yaklaşımı bile onlardan etkilenmişti. Benim de vahşet ve şiddeti en ucuna götüren Fransız filmlerini çektiğimi herkes biliyor. Elbette tanımadığın bir sürü yönetmenin görüntülerinden ve yaptıklarından etkilenebiliyorsunuz, aynı jenerasyondan olsalar da. Benim için de öyle isimler var. Jacques Audiard’ın ‘Yeraltı Peygamberi’ ile Jan Kounen’in ‘Blueberry’sini örnek verebilirim.
 
Sizi Fransız sinemasının son 20 yılındaki sıkıcı filmlerden kurtaran 90’lar ekolünün öncüsü olarak görmek mümkün bence. Bu da başka bir Fransız Yeni Dalga hareketi getirmişti zaten kanımca...
 
Fransa’nın ormanının ortasında makine tüfekle savaşan askerler değiliz biz. Burada önemli olan herkesin kendi savaşını vermesi. Bu da zaten belli bir sinema anlayışı için. Ancak ‘Protesto’nun (La Haine) bu konuda kapılar açtığı düşünülebilir. Kassovitz’in ondan sonraki filmlerini beğenmem. Ama bu alanda bir şeyler yaptığını itiraf etmeliyim. Örneğin Luc Besson’un açamadığı kapıyı açtığı söylenebilir. Besson, Carax ve Beneix’nin 2. Fransız Yeni Dalgası eğiliminden artık geriye Luc Besson’un ‘gelecek program’ odaklı ticari sinemasının kadığı bir dönemde devreye Kassovitz, ben ve Caro-Jeunet ikilisi gibi isimler girdi.
 
O zaman esasen sizi 3. Fransız Yeni Dalgası’nın içine dahil edebiliriz?
 
Evet öyle bir eğilim var. Ama aslında bireysel olarak film çekiyoruz. Kassovitz, ben, Marc Caro, Jean-Pierre Jeunet ve Christophe Gans bu alana dahil olabilecek isimler. Ancak Fransız Yeni Dalgası’nın yaptıklarıyla ideolojik anlamda farklı amaçlarımız var. Bu sebeple ‘Yeni Dalga’ olarak anılmamız doğru olmayabilir. Onun yerine ‘Fransız-Amerikan Yeni Dalgası’ veya ‘Fransız-Aksiyon Dalgası’ adlarıyla anılabiliriz. Çünkü etkilendiğimiz isimler, Godard ve Truffaut’dan ziyade Friedkin ve Scorsese.
 
 
 


Powered by Create your own unique website with customizable templates.