'HIZLI VE ÖFKELİ: HOBBS VE SHAW': AKSİYON KOREOGRAFİSİ DAHA ÖZENLİ
FİLMİN NOTU: 4.5
|
8 filmlik ‘Hızlı ve Öfkeli’ serisine yeni bir iki kafadar yan bölümü armağan etme çabası… “Hızlı ve Öfkeli: Hobbs ve Shaw” (“Fast & Furious Presents: Hobbs & Shaw”), serinin aksiyon koreografileri ve seri üretim zekası açısından en özenli halkası olabilir.
FİLMİN NOTU: 4.5
FENOMEN OLMANIN ALTI DOLU MU?
2015’te ele geçirdiği ‘Türkiye’de En Çok İzlenen Yabancı Film’ unvanını halen kaptırmayan “Hızlı ve Öfkeli 7” (“Furious 7”) aslında bir şeyleri ortaya koyuyor. Dünya çapında da 1.516 milyar dolarla sekizinci sırada olan bir filmden bahsediyoruz. Bu da ‘araba yarışı’na olan genel ilgiyi gösteriyor.
Aslında yeni milenyumda “Arabalar” (“Cars”, 2006), “Talladega Geceleri: Ricky Bobby Hikayesi” (“Talladega Nights: The Ballad of Ricky Bobby”, 2006) ve “Zafere Hücum” (“Rush”, 2013) bu alanda daha kalıcı denemelerdi. Ama ‘gişe’ her şeyin önünde gelebiliyor. Bu da her filmin kapanış jeneriğine eklenen ve ‘ticari zeka’ yükleyen ‘yeni eklenecek star oyuncular’ geleneğiyle yükselen hasılata yol açtı. Ortada ‘mahalle kültürü/alt kültür için araba yarışı aksiyonu’ vardı. Vin Diesel de çok seviliyordu.
Ama “Daha Hızlı Daha Öfkeli” (“2 Fast 2 Furious”, 2003) ve biraz Rob Cohen’in ilk filmi haricinde serinin ruhunu kaldıran bir isim çıkmadı. “Hızlı ve Öfkeli 5: Rio Soygunu”nun (“Fast Five”, 2011) kapanış jeneriğinde eklenen The Rock ile “Hızlı ve Öfkeli 6”nın (“Fast & Furious 6”, 2013) sonunda ekibe dahil olan Statham’e bir bölüm yapmak parlak bir fikir. Zira artık her şey çok bayatlaşmıştı.
STİLİZE AKSİYON TADI
Açıkçası “John Wick”in (2014) arkasındaki isim olarak bilinen ama esasen “Sarışın Bomba”da (“Atomic Blonde”, 2017) ‘stilize aksiyon’ becerisiyle dikkat çeken David Leitch, dublörlük piyasasından niye bu noktaya geldiğini kanıtlıyor. Onun katkısıyla Oscar’lı kurgucu Christopher Rouse’un kurgu, Jonathan Sela’nın ise sinematografi açısından bir şeyler yaptığı söylenebilir. Seride ilk kez anamorfik lens kullanılması verilen katkılardan biri. Bunun ötesinde de aslında ekran bölme tekniğiyle devreye giren ‘iki kafadar filmi kahramanları’ da bir şeylerin sözünü veriyor.
Ama bunun ötesinde de aksiyon sahnelerinin helikopterlerin de katkısıyla gelen teknolojik ve kafa şişiren hali biraz kontrol altına alınmış. ‘Kuru gürültü’ye de sebebiyet verebilen ‘yerçekimi tanımayan aksiyon’ hedefi biraz geride kalmış. Bayadır seriyi bu kadar özenli bir koreografi becerisiyle görmemiştik.
EDGAR WRIGHT CİNLİĞİ ‘SIKI AYNASIZLAR’LA YARIŞMASI ZOR
Elbette The Rock-Jason Statham gibi çok fazla polisiye-aksiyon damarlı ‘buddy movie’ (‘iki kafadar filmi’) örneği var. Yan bölüm olarak bir işlev de üstleniyor bu halka. Ama başyapıt seviyesindeki Edgar Wright cinliği “Sıkı Aynasızlar” (“Hot Fuzz”, 2007) Simon Pegg-Nick Frost ikilisi kadar kalıcı, sinsi, boyutlu ve incelikli bir ikili canlanmıyor. Yine beyaz ikililerden gidersek “Tango & Cash” (1989), “Yedek Polisler” (“The Other Guys”, 2010) kadar kalıcı bir kimya da yok. ‘İri-çelimsiz’ birlikteliği ‘Laurel ile Hardy’ sözü verse de o kadar iddialı bir mizah ise asla göremiyoruz. Yeni milenyumdan gidersek “İyi Adamlar” (“The Nice Guys”, 2016), “Hollywood Polisleri” (“Hollywood Homicide”, 2003), “Afili Aynasızlar” (“Starsky & Hutch”, 2004) gibi boşa çıkılmış bir yolculuk hissi var.
Öte yandan “Hızlı ve Öfkeli 5: Rio Soygunu”ndan bu yana seyir zevki açısından en keyifle izlenen halkası izlediğimiz. Idris Elba ile Vanessa Kirby’nin tiplemelerinin biraz daha katkı verecek oyunculara emanet edilmemesi probleminden de çekiyor öte yandan. Bu da filmi daha az anılır hale getiriyor. “Hızlı ve Öfkeli: Hobbs & Shaw”, ‘araba yarışı komedisi’ üzerinden gidersek Adam McKay’in klasik araba yarışı filmlerini lime lime ettiği “Talladega Geceleri: Ricky Bobby Hikayesi”nin zekasını ve yaklaşımını fazlasıyla arıyor. Ama bu yola bilinçli sapmıyor.
FİLMİN NOTU: 4.5
FENOMEN OLMANIN ALTI DOLU MU?
2015’te ele geçirdiği ‘Türkiye’de En Çok İzlenen Yabancı Film’ unvanını halen kaptırmayan “Hızlı ve Öfkeli 7” (“Furious 7”) aslında bir şeyleri ortaya koyuyor. Dünya çapında da 1.516 milyar dolarla sekizinci sırada olan bir filmden bahsediyoruz. Bu da ‘araba yarışı’na olan genel ilgiyi gösteriyor.
Aslında yeni milenyumda “Arabalar” (“Cars”, 2006), “Talladega Geceleri: Ricky Bobby Hikayesi” (“Talladega Nights: The Ballad of Ricky Bobby”, 2006) ve “Zafere Hücum” (“Rush”, 2013) bu alanda daha kalıcı denemelerdi. Ama ‘gişe’ her şeyin önünde gelebiliyor. Bu da her filmin kapanış jeneriğine eklenen ve ‘ticari zeka’ yükleyen ‘yeni eklenecek star oyuncular’ geleneğiyle yükselen hasılata yol açtı. Ortada ‘mahalle kültürü/alt kültür için araba yarışı aksiyonu’ vardı. Vin Diesel de çok seviliyordu.
Ama “Daha Hızlı Daha Öfkeli” (“2 Fast 2 Furious”, 2003) ve biraz Rob Cohen’in ilk filmi haricinde serinin ruhunu kaldıran bir isim çıkmadı. “Hızlı ve Öfkeli 5: Rio Soygunu”nun (“Fast Five”, 2011) kapanış jeneriğinde eklenen The Rock ile “Hızlı ve Öfkeli 6”nın (“Fast & Furious 6”, 2013) sonunda ekibe dahil olan Statham’e bir bölüm yapmak parlak bir fikir. Zira artık her şey çok bayatlaşmıştı.
STİLİZE AKSİYON TADI
Açıkçası “John Wick”in (2014) arkasındaki isim olarak bilinen ama esasen “Sarışın Bomba”da (“Atomic Blonde”, 2017) ‘stilize aksiyon’ becerisiyle dikkat çeken David Leitch, dublörlük piyasasından niye bu noktaya geldiğini kanıtlıyor. Onun katkısıyla Oscar’lı kurgucu Christopher Rouse’un kurgu, Jonathan Sela’nın ise sinematografi açısından bir şeyler yaptığı söylenebilir. Seride ilk kez anamorfik lens kullanılması verilen katkılardan biri. Bunun ötesinde de aslında ekran bölme tekniğiyle devreye giren ‘iki kafadar filmi kahramanları’ da bir şeylerin sözünü veriyor.
Ama bunun ötesinde de aksiyon sahnelerinin helikopterlerin de katkısıyla gelen teknolojik ve kafa şişiren hali biraz kontrol altına alınmış. ‘Kuru gürültü’ye de sebebiyet verebilen ‘yerçekimi tanımayan aksiyon’ hedefi biraz geride kalmış. Bayadır seriyi bu kadar özenli bir koreografi becerisiyle görmemiştik.
EDGAR WRIGHT CİNLİĞİ ‘SIKI AYNASIZLAR’LA YARIŞMASI ZOR
Elbette The Rock-Jason Statham gibi çok fazla polisiye-aksiyon damarlı ‘buddy movie’ (‘iki kafadar filmi’) örneği var. Yan bölüm olarak bir işlev de üstleniyor bu halka. Ama başyapıt seviyesindeki Edgar Wright cinliği “Sıkı Aynasızlar” (“Hot Fuzz”, 2007) Simon Pegg-Nick Frost ikilisi kadar kalıcı, sinsi, boyutlu ve incelikli bir ikili canlanmıyor. Yine beyaz ikililerden gidersek “Tango & Cash” (1989), “Yedek Polisler” (“The Other Guys”, 2010) kadar kalıcı bir kimya da yok. ‘İri-çelimsiz’ birlikteliği ‘Laurel ile Hardy’ sözü verse de o kadar iddialı bir mizah ise asla göremiyoruz. Yeni milenyumdan gidersek “İyi Adamlar” (“The Nice Guys”, 2016), “Hollywood Polisleri” (“Hollywood Homicide”, 2003), “Afili Aynasızlar” (“Starsky & Hutch”, 2004) gibi boşa çıkılmış bir yolculuk hissi var.
Öte yandan “Hızlı ve Öfkeli 5: Rio Soygunu”ndan bu yana seyir zevki açısından en keyifle izlenen halkası izlediğimiz. Idris Elba ile Vanessa Kirby’nin tiplemelerinin biraz daha katkı verecek oyunculara emanet edilmemesi probleminden de çekiyor öte yandan. Bu da filmi daha az anılır hale getiriyor. “Hızlı ve Öfkeli: Hobbs & Shaw”, ‘araba yarışı komedisi’ üzerinden gidersek Adam McKay’in klasik araba yarışı filmlerini lime lime ettiği “Talladega Geceleri: Ricky Bobby Hikayesi”nin zekasını ve yaklaşımını fazlasıyla arıyor. Ama bu yola bilinçli sapmıyor.
'YÜZLEŞME': KAMU SPOTU NİYETİNE KATOLİK KİLİSESİ ELEŞTİRİSİ
FİLMİN NOTU: 2.4
|
Ozon’un 18. uzun metrajı, kafa şişiren ve kamu spotu kıvamında bir konuşan kafalar dinletisinin ötesi olamıyor. “Yüzleşme” (“Grâce à Dieu”), “Spotlight”la kardeşlik ilişkisi kuran çağ dışı bir Katolik Kilisesi eleştirisi.
HER ZİRVENİN BİR DİP NOKTASI DA VAR!
1990’ların sonunda çektiği başyapıtı “Sitcom”la aile kurumundaki ahlaksızlıkları karşımıza en sert haliyle çıkarmıştı. Belki de sinema tarihinin en cesur işlevsiz aile filmini duyurmuştu. François Ozon, o ikonik eserden başlayarak LGBTİ+ kimliğiyle uçuk, camp ve plastik bir dünyayı bize yeri geldiğinde sunduğunda zirve yaptı. Ama bu tanıma uyum sağlayan “Kızgın Taşlara Düşen Su Damlaları” (“Gouttes d'eau Sur Pierres Brûlantes”, 2000), “Havuz” (“La Piscine”, 2003), “8 Kadın” (“8 Femmes”, 2002), “Ricky” (2009), “Yeni Kız Arkadaşım” (“La Nouvelle Amie”, 2014), “Tutku Oyunu” (“L’Amant Double”, 2017) durakları haricinde düz bir gramerle çekilmiş ‘rahatlama filmleri’ de yaptı.
İlk başta bunların yıkım gücü olmayan vasat filmlerle idare ettikleri görülürdü (bkz. “Kadın İsterse”, “Veda Vakti”, “Angel”), ama 2013’ten sonra “Genç ve Güzel” (“Jeune et Jolie”, 2013) ile “Frantz” (2016) çekilmez bir ahlakçı yaşlı baba profilinin hesaplaşması gibiydi. Bu sebeple de “Yüzleşme”de (“Grace a Dieu”, 2019) Ozon imzasının en dibi görmesine şaşırmıyoruz. Elbette “Tutku Oyunu” ile kariyerinin ilk 5’ine girdiği konusunda tartışmalar yaratılabilecek bir eser sonrası bu noktaya gelmek yine doğal. Bu da ‘bir camp sağlam film- bir yalın çekilmiş kalıcı olmayacak film’ alışkanlığını devam ettirme inadı için sanki…
KAMU SPOTU KIVAMINDA BİR YAPIT
Ozon film çekme sürecini çok seviyor olabilir. Ama “Yüzleşme”nin 137 dakika olduğu ve konuşmalardan oluştuğu düşünülünce yapısal açıdan da bir tutarlılık barındırmadığı kesin. Lyon’da Katolik Kilisesi’nde yaşanan ve bir rahibin pedofiliye meyledip hukuki açıdan 2019’da yargılandığı güncel bir olay da söz konusu. Ozon duygusallaşmış olabilir, ama burada ‘beşinci sınıf dizi ezberi’nden hallice bir çalışma var.
İkili planlar, tekli planlar ve sabit açıların katkısıyla bir konuşan kafalar filmi devreye giriyor. Doğal renkler, mantık olarak ‘haber filmi’ izlenimi bıraksa da ortada “Yurttaş Kane” (“Citizen Kane”, 1942) gibi bir başyapıt algısı yok. Aksine anlatıcı sesinin olabilecek en çiğ şekilde devreye girmesi de bunu plastik dokuda katmanlı hale getirebilen Ozon için bir günah çıkarma anlamına geliyor. “Yüzleşme”, büyük oranda kamu spotu kıvamında bir yapıt.
‘SPOTLIGHT’A KARDEŞ GELMESİNE NE GEREK VARDI!
‘Ses var görüntü yok’ kıvamındaki gazetecilik filmi “Spotlight”a (2015) posterle yapılan göndermeyi de düşününce, olayı göstermeden fazlasıyla liberal bir şekilde durarak genel kitleyi de avcunun içine alıyor “Yüzleşme”. Almodovar, “Kötü Eğitim”i (“La Mala Educacion”, 2004), Araki “Tenin Gizemi”ni (“Mysterious Skin”, 2004) çekip kendi kitsch dünyalarıyla olgunluklarını ispatladıkları noktada Ozon’un ciddi ve ahlakçı dede modunda bir işçilik yapması affedilemez!
Üstelik bu konuda Kubrick’in tartışmalı bir romandan yola çıkan “Lolita”sı (1962) gibi örnekler de var. Ozon’un hedefi “Kardeş Gibiydiler” (“Sleepers”, 1994), “Gizemli Nehir” (“Mystery River”, 2003), “Şüphe” (“Doubt”, 2008) gibi Amerikan klasik sinemasının kilisede pedofiliyi de işlerken akıcı bir dille bunu başarılı ve merak ettiren bir noktaya ulaştıran filmlerden birini yapmak. Ama bunu da beceremiyor doğrusu deneyimli sinemacı! Aksine “Şeytanın Kapısı” (“The Devil’s Doorway”, 2018) gibi kilise korkusunu ‘Magdalene rahibeleri’ üzerinden sorgulatan zeki bir buluntu filme de dönüşmüyor.
Elbette “Spotlight” gibi Larrain’in “The Club”ının (“El Club”, 2015) açıklığını flulaştırılmış açılarla ‘sansürlendiler’ seviyesinde yapma akılcılığı da yok ortada. Kör kör parmağın gözüne pedofili, ilkokul birinci sınıf dersi kıvamında, sinemada karşılığı belki 1930’lardaki sigara karşıtı kamu spotu “Reefer Madness” (1936) yıllarında vardı. Bu da “Yüzleşme”nin zamanının bir hayli gerisinde kaldığını ispatlıyor!
HER ZİRVENİN BİR DİP NOKTASI DA VAR!
1990’ların sonunda çektiği başyapıtı “Sitcom”la aile kurumundaki ahlaksızlıkları karşımıza en sert haliyle çıkarmıştı. Belki de sinema tarihinin en cesur işlevsiz aile filmini duyurmuştu. François Ozon, o ikonik eserden başlayarak LGBTİ+ kimliğiyle uçuk, camp ve plastik bir dünyayı bize yeri geldiğinde sunduğunda zirve yaptı. Ama bu tanıma uyum sağlayan “Kızgın Taşlara Düşen Su Damlaları” (“Gouttes d'eau Sur Pierres Brûlantes”, 2000), “Havuz” (“La Piscine”, 2003), “8 Kadın” (“8 Femmes”, 2002), “Ricky” (2009), “Yeni Kız Arkadaşım” (“La Nouvelle Amie”, 2014), “Tutku Oyunu” (“L’Amant Double”, 2017) durakları haricinde düz bir gramerle çekilmiş ‘rahatlama filmleri’ de yaptı.
İlk başta bunların yıkım gücü olmayan vasat filmlerle idare ettikleri görülürdü (bkz. “Kadın İsterse”, “Veda Vakti”, “Angel”), ama 2013’ten sonra “Genç ve Güzel” (“Jeune et Jolie”, 2013) ile “Frantz” (2016) çekilmez bir ahlakçı yaşlı baba profilinin hesaplaşması gibiydi. Bu sebeple de “Yüzleşme”de (“Grace a Dieu”, 2019) Ozon imzasının en dibi görmesine şaşırmıyoruz. Elbette “Tutku Oyunu” ile kariyerinin ilk 5’ine girdiği konusunda tartışmalar yaratılabilecek bir eser sonrası bu noktaya gelmek yine doğal. Bu da ‘bir camp sağlam film- bir yalın çekilmiş kalıcı olmayacak film’ alışkanlığını devam ettirme inadı için sanki…
KAMU SPOTU KIVAMINDA BİR YAPIT
Ozon film çekme sürecini çok seviyor olabilir. Ama “Yüzleşme”nin 137 dakika olduğu ve konuşmalardan oluştuğu düşünülünce yapısal açıdan da bir tutarlılık barındırmadığı kesin. Lyon’da Katolik Kilisesi’nde yaşanan ve bir rahibin pedofiliye meyledip hukuki açıdan 2019’da yargılandığı güncel bir olay da söz konusu. Ozon duygusallaşmış olabilir, ama burada ‘beşinci sınıf dizi ezberi’nden hallice bir çalışma var.
İkili planlar, tekli planlar ve sabit açıların katkısıyla bir konuşan kafalar filmi devreye giriyor. Doğal renkler, mantık olarak ‘haber filmi’ izlenimi bıraksa da ortada “Yurttaş Kane” (“Citizen Kane”, 1942) gibi bir başyapıt algısı yok. Aksine anlatıcı sesinin olabilecek en çiğ şekilde devreye girmesi de bunu plastik dokuda katmanlı hale getirebilen Ozon için bir günah çıkarma anlamına geliyor. “Yüzleşme”, büyük oranda kamu spotu kıvamında bir yapıt.
‘SPOTLIGHT’A KARDEŞ GELMESİNE NE GEREK VARDI!
‘Ses var görüntü yok’ kıvamındaki gazetecilik filmi “Spotlight”a (2015) posterle yapılan göndermeyi de düşününce, olayı göstermeden fazlasıyla liberal bir şekilde durarak genel kitleyi de avcunun içine alıyor “Yüzleşme”. Almodovar, “Kötü Eğitim”i (“La Mala Educacion”, 2004), Araki “Tenin Gizemi”ni (“Mysterious Skin”, 2004) çekip kendi kitsch dünyalarıyla olgunluklarını ispatladıkları noktada Ozon’un ciddi ve ahlakçı dede modunda bir işçilik yapması affedilemez!
Üstelik bu konuda Kubrick’in tartışmalı bir romandan yola çıkan “Lolita”sı (1962) gibi örnekler de var. Ozon’un hedefi “Kardeş Gibiydiler” (“Sleepers”, 1994), “Gizemli Nehir” (“Mystery River”, 2003), “Şüphe” (“Doubt”, 2008) gibi Amerikan klasik sinemasının kilisede pedofiliyi de işlerken akıcı bir dille bunu başarılı ve merak ettiren bir noktaya ulaştıran filmlerden birini yapmak. Ama bunu da beceremiyor doğrusu deneyimli sinemacı! Aksine “Şeytanın Kapısı” (“The Devil’s Doorway”, 2018) gibi kilise korkusunu ‘Magdalene rahibeleri’ üzerinden sorgulatan zeki bir buluntu filme de dönüşmüyor.
Elbette “Spotlight” gibi Larrain’in “The Club”ının (“El Club”, 2015) açıklığını flulaştırılmış açılarla ‘sansürlendiler’ seviyesinde yapma akılcılığı da yok ortada. Kör kör parmağın gözüne pedofili, ilkokul birinci sınıf dersi kıvamında, sinemada karşılığı belki 1930’lardaki sigara karşıtı kamu spotu “Reefer Madness” (1936) yıllarında vardı. Bu da “Yüzleşme”nin zamanının bir hayli gerisinde kaldığını ispatlıyor!
5KEREM AKÇA’NIN VİZYON FİLMLERİ İÇİN YILDIZ TABLOSU:
AKILLARA SEZA: 2.9
ALADDIN: 4.5
AMERİKAN SOYGUNU (AMERICAN ANIMALS): 5.4
ANNA: 3.3
ANNABELLE 3: 4.5
ARKADAŞIMIN AŞKI (AMOUREUX DE MA FEMME): 3.4
ASLAN KRAL (THE LION KING): 5.9
ASTRAL SEYAHAT: 0.6
ATEŞLE OYNAYANLAR (JOUEURS): 5.3
AVENGERS: ENDGAME: 4.5
AYKUT ENİŞTE: 5.3
BAĞCIK: 0.8
BEKÇİ: 4.1
BEYAZ KARGA (THE WHITE CROW): 6
BÜYÜLÜ GECELER: 5
CİNNET: 5.1
COLETTE: 5.5
DÜZENBAZLAR (THE HUSTLE): 3.1
EN SEVDİĞİM KUMAŞ (MY FAVOURITE FABRIC): 5
ENES BATUR GERÇEK KAHRAMAN: 4.5
EVCİL HAYVANLARIN GİZLİ YAŞAMI 2 (SECRET LIFE OF PETS 2): 3
GLORIA BELL: 5.5
GODZILLA II: CANAVARLAR KRALI (GODZILLA II: KING OF THE MONSTERS): 2.5
GÖLGE SAVAŞÇI (YING): 6.8
GÜLLER: 3.3
GÜVERCİN HIRSIZLARI: 4
HANGİSİ DAHA MUTLU?: 3.4
HOTEL MUMBAI: 4.5
İMPARATOR: YERALTI DÜNYASININ HÜKÜMDARI (L’EMPEREUR DE PARIS): 3.9
JOHN WICK 3: 6.3
KARANLIK LANET (THE DARK): 5.5
KIYAMET DENEYİ: APORIA: 3.4
KOD ADI: HUMMINGBIRD (THE HUMMINGBIRD PROJECT): 4.5
KORUYUCU (THE BOUNCER): 4.5
KRİPTO VURGUN (CRYPTO): 2.5
KUYU (HOLE IN THE GROUND): 5.5
KÜL EN SAF BEYAZDIR (ASH IS PUREST WHITE): 6.1
LAUREL İLE HARDY (STAN AND OLLIE): 4.5
MA: 2.8
MASUMİYETİN DAYANILMAZ ÇEKİCİLİĞİ (BLANCHE COMME NEIGE): 6.5
ONUN FİLMİ: 5.8
OYUNCAK HİKAYESİ 4 (TOY STORY 4): 3.6
ÖLÜMCÜL SULAR (CRAWL): 3.5
ÖRÜMCEK-ADAM: EVDEN UZAKTA (SPIDER-MAN: FAR FROM HOME): 5.4
RİTÜEL (MIDSOMMAR): 8.3
ROCKETMAN: 6.9
SINIR (GRANS): 5.6
SİYAH GİYEN ADAMLAR: GLOBAL TEHDİT: 3.9
SUİKASTÇI (THE ASSASSİN’S CODE): 2.9
ŞAMPİYONLAR (CAMPEONES): 3.5
ŞEYTANIN KAPISI (THE DEVIL’S DOORWAY): 6.5
TOLKIEN: 5.8
X-MEN: DARK PHOENIX: 5.5
YESTERDAY: 5.5
YULI: 6.8
YUVAYA DÖNÜŞ: 2.8
ZAVALLI (PITY): 6.8
AKILLARA SEZA: 2.9
ALADDIN: 4.5
AMERİKAN SOYGUNU (AMERICAN ANIMALS): 5.4
ANNA: 3.3
ANNABELLE 3: 4.5
ARKADAŞIMIN AŞKI (AMOUREUX DE MA FEMME): 3.4
ASLAN KRAL (THE LION KING): 5.9
ASTRAL SEYAHAT: 0.6
ATEŞLE OYNAYANLAR (JOUEURS): 5.3
AVENGERS: ENDGAME: 4.5
AYKUT ENİŞTE: 5.3
BAĞCIK: 0.8
BEKÇİ: 4.1
BEYAZ KARGA (THE WHITE CROW): 6
BÜYÜLÜ GECELER: 5
CİNNET: 5.1
COLETTE: 5.5
DÜZENBAZLAR (THE HUSTLE): 3.1
EN SEVDİĞİM KUMAŞ (MY FAVOURITE FABRIC): 5
ENES BATUR GERÇEK KAHRAMAN: 4.5
EVCİL HAYVANLARIN GİZLİ YAŞAMI 2 (SECRET LIFE OF PETS 2): 3
GLORIA BELL: 5.5
GODZILLA II: CANAVARLAR KRALI (GODZILLA II: KING OF THE MONSTERS): 2.5
GÖLGE SAVAŞÇI (YING): 6.8
GÜLLER: 3.3
GÜVERCİN HIRSIZLARI: 4
HANGİSİ DAHA MUTLU?: 3.4
HOTEL MUMBAI: 4.5
İMPARATOR: YERALTI DÜNYASININ HÜKÜMDARI (L’EMPEREUR DE PARIS): 3.9
JOHN WICK 3: 6.3
KARANLIK LANET (THE DARK): 5.5
KIYAMET DENEYİ: APORIA: 3.4
KOD ADI: HUMMINGBIRD (THE HUMMINGBIRD PROJECT): 4.5
KORUYUCU (THE BOUNCER): 4.5
KRİPTO VURGUN (CRYPTO): 2.5
KUYU (HOLE IN THE GROUND): 5.5
KÜL EN SAF BEYAZDIR (ASH IS PUREST WHITE): 6.1
LAUREL İLE HARDY (STAN AND OLLIE): 4.5
MA: 2.8
MASUMİYETİN DAYANILMAZ ÇEKİCİLİĞİ (BLANCHE COMME NEIGE): 6.5
ONUN FİLMİ: 5.8
OYUNCAK HİKAYESİ 4 (TOY STORY 4): 3.6
ÖLÜMCÜL SULAR (CRAWL): 3.5
ÖRÜMCEK-ADAM: EVDEN UZAKTA (SPIDER-MAN: FAR FROM HOME): 5.4
RİTÜEL (MIDSOMMAR): 8.3
ROCKETMAN: 6.9
SINIR (GRANS): 5.6
SİYAH GİYEN ADAMLAR: GLOBAL TEHDİT: 3.9
SUİKASTÇI (THE ASSASSİN’S CODE): 2.9
ŞAMPİYONLAR (CAMPEONES): 3.5
ŞEYTANIN KAPISI (THE DEVIL’S DOORWAY): 6.5
TOLKIEN: 5.8
X-MEN: DARK PHOENIX: 5.5
YESTERDAY: 5.5
YULI: 6.8
YUVAYA DÖNÜŞ: 2.8
ZAVALLI (PITY): 6.8