'ALİ KUNDİLLİ'DE BİR DEĞİŞİKLİK YOK
04/03/2016 - Habertürk
|
FİLMİN NOTU: 1.8
|
“Ali Kundilli”nin geçen sene tutmasıyla alelacele üretilen ikinci bölümü, yönetmenlik koltuğundaki Faruk Aksoy’un katkısıyla kurnaz bir yapımcı bakışından medet umuyor. “Ali Kundilli 2”, ‘uzun metrajlı Vine videosu’ kıvamındaki ilkinin seviyesini yukarı çekemiyor. ‘Trash (çöp) ve itici komedi ürünü’ olarak güldürmeden, üçüncüye alan açacak tuhaf final hamleleriyle tatmin etmeye çalışıyor.
‘Recep İvedik’ sonrası artan ‘tek bireyli kaba komedi’ formülüne yeni eklenenlerden biri geçen yıl “Ali Kundilli” (2015) olmuştu. Vine fenomeni Cem Gelinoğlu’nun yarattığı karakterin ilk macerası aşağı yukarı 500 bin kişiye ulaştı. İkinci filmde Bülent İşbilen’in yerine Faruk Aksoy yönetmenlik koltuğuna oturuyor. Elbette “Fetih 1453” (2012) gibi bir emek, bir zeka göremiyoruz.
SADECE BABY SHOWER SAHNESİ EĞLENCELİ
“Yeşil Işık” (2002) “Çılgın Dersane” (2007), “Çılgın Dersane: Kampta” (2008) gibi yerlerde sürünen işlerin ‘yapımcı kafası’ devreye giriyor. “Ali Kundilli 2”, ilk filmin başlattığı ‘çöp (trash) komedi’ anlayışına abone olma peşinde... Baştan sona Vine videosu gibi duran eserin 2.35:1 formatına zorla transfer edildiğini belli etmesi, bu diyarlardaki popüler sinemanın trajikomik bir dışavurumu gibi.
Bülent Özer’in sinematografiye sıfır katkı vermesi, kurgunun yorgunluğu yansıtması, oyuncuların itici durması derken süreç ‘bir-iki sahneyi YouTube’da izlesek yeterdi’ye kadar geliyor. Özellikle fragmanda da gördüğümüz Baby Shower sekansı bu konuda örnek verilebilir. Şahan Gökbakar, Cem Yılmaz, Alper Kul gibi olamayacak Gelinoğlu. Bunu burada da kanıtlıyor. Bir renk tercihinin bile lükse dönüştüğü yüzeysel görsel yapı ve zoraki kurulmuş dramatik yapının arasında kendine çok güvenerek ‘boş işler müdürü’ne dönüşüyor. Hamilelik meselesi ise ‘geniş kitleler’in aradığı tutucu mesajları yansıtmaya yarıyor.
‘Recep İvedik’ sonrası artan ‘tek bireyli kaba komedi’ formülüne yeni eklenenlerden biri geçen yıl “Ali Kundilli” (2015) olmuştu. Vine fenomeni Cem Gelinoğlu’nun yarattığı karakterin ilk macerası aşağı yukarı 500 bin kişiye ulaştı. İkinci filmde Bülent İşbilen’in yerine Faruk Aksoy yönetmenlik koltuğuna oturuyor. Elbette “Fetih 1453” (2012) gibi bir emek, bir zeka göremiyoruz.
SADECE BABY SHOWER SAHNESİ EĞLENCELİ
“Yeşil Işık” (2002) “Çılgın Dersane” (2007), “Çılgın Dersane: Kampta” (2008) gibi yerlerde sürünen işlerin ‘yapımcı kafası’ devreye giriyor. “Ali Kundilli 2”, ilk filmin başlattığı ‘çöp (trash) komedi’ anlayışına abone olma peşinde... Baştan sona Vine videosu gibi duran eserin 2.35:1 formatına zorla transfer edildiğini belli etmesi, bu diyarlardaki popüler sinemanın trajikomik bir dışavurumu gibi.
Bülent Özer’in sinematografiye sıfır katkı vermesi, kurgunun yorgunluğu yansıtması, oyuncuların itici durması derken süreç ‘bir-iki sahneyi YouTube’da izlesek yeterdi’ye kadar geliyor. Özellikle fragmanda da gördüğümüz Baby Shower sekansı bu konuda örnek verilebilir. Şahan Gökbakar, Cem Yılmaz, Alper Kul gibi olamayacak Gelinoğlu. Bunu burada da kanıtlıyor. Bir renk tercihinin bile lükse dönüştüğü yüzeysel görsel yapı ve zoraki kurulmuş dramatik yapının arasında kendine çok güvenerek ‘boş işler müdürü’ne dönüşüyor. Hamilelik meselesi ise ‘geniş kitleler’in aradığı tutucu mesajları yansıtmaya yarıyor.