KILIÇ VE BÜYÜ FİLMİ ALT TÜRÜNE GERİ DÖNÜŞ
Eylül 2008 - Empire Türkiye
|
FİLMİN NOTU: 6
|
Geçmişte B filmlerinin içinde yer alan belli alt türlerin, 2000’li yıllarda yüksek bütçelerle A sınıfına transfer edildiğini görebiliyoruz. Yani bilimkurgu ve korkuya 70’lerde yapılan, bu sefer kılıç-büyü (sword and sorcery) (Yıldız Tozu), uzaylı istilası (Dünyalar Savaşı), fantezi-epik (Yüzüklerin Efendisi) gibi ‘ucuz’ olduğu düşünülen türlere yapılıyor. İşte 3. Mumya filmi de bu geleneğin yeni bir halkası. İlk iki mumya filmi daha çok mitin özündeki ciddiyeti, ‘korku-komedi’ kırmasına dönüştürüyordu. Bir bakıma Indiana Jones’un fantastik versiyonu olarak öne çıkıyordu. Bunda Stephen Sommers’ın da bakış açısının büyük katkısı vardı.
Ancak buradaki durum, biraz daha farklı. XXX: Yeni Nesil Ajan (XXX) ve Hızlı ve Öfkeli (The Fast & The Furious) ile B filmlerine imza atmakla birlikte Vin Diesel’i ‘ses tonu’ ve ‘cüsse’siyle kült oyuncu konumuna da getiren Rob Cohen, kendi geleneğini bu mumya mitine de yerleştirmeyi beceriyor. Tabii özünde ‘B filmi’ geleneği olan ve zombi alt türüyle akrabalık bağı bulunan bir motif mumya. Bu sebeple de bunun için belli bir alışma sürecine ihtiyaç duymuyor. Aksine Rob Cohen’in elinde yeniden canlanıyor diyebiliriz.
Zira Cohen, yüksek bütçe yoluyla karşımıza görkemli sahneler getiriyor. Bunlar hem doğaüstü güçlere sahip karakterlerle hem de mumya ordularının dirilişiyle öne çıkıyor. Adeta Jason And The Argonauts’un mumya versiyonu diyebiliriz eser için. İçinde büyücü bir kadın, kılıktan kılığa girebilen bir hükümdar, kılıçlı düello sahneleri, özel efektlerin öne çıktığı bir çığ sahnesi, bilgisayarda yaratılmış üç boyutlu coğrafyalar ve daha nicesini bulunduruyor.
Kendini hiç ciddiye almayıp görsel ve mitolojik yönünün üzerine gitmesi ise filmin başarılı olmasını sağlıyor. Böylece Çin kültürünü, büyü ve dirilme gibi inanışlarından yararlanmak için yerleştiriyor filmine Cohen. Bu doğrultuda karşımızdaki eserin 50’li ve 60’lı yılların o kitsch ve renkli fantastik-maceralarından tek farkı, A sınıfına transfer olduğu için ‘gerçekçi’ efektler içermesi. Bu yönüyle de son yıllardaki bilgisayar oyunu uyarlamalarının sığ dokusunu taşıyor film. Ancak bunu yaparken mitolojik öğeleri de kullanması, kendi ölçülerinde bir alt metin genişliği yakalamasını sağlıyor.
Tabii Jet Li’nin kitsch duran performansı ve Maria Bello’nun İngiliz aksanına uyumsuzluğuyla gelen yapay hali, her zaman kendini ti’ye alan Brendan Fraser ile serinin mizah objesi John Hannah’ın yanına katılınca, B filmi dokusunun üzerine uygun bir kaymak tabakası eklenmiş oluyor.
Filmin bir diğer önemli tarafı da Rob Cohen’in stüdyolar içindeki yerini tam olarak belli etmesi. Zira A sınıfının içinde B filmi geleneğini devam ettiren değerli bir yönetmen o. Günümüzde kendini ciddiye almak isterken kötü yola sapan aksiyon filmleri ve fantastik filmler çekildiği için de fazla rakibi yok. Böyle yapıtların en azından görkemlerini kullanarak çizgi roman uyarlamalarıyla rekabete girmeleri için de Cohen gibileri şart...
KARAR
2000’li yıllar, B filmlerinin stüdyoların içindeki altın dönemi oldu. Rob Cohen, elini mumya serisine atınca ise, efektleri, bütçesi ve boşluğuyla ilk iki filmin üzerine çıkmayı beceren görkemli bir B filmi çıktı karşımıza...
Ancak buradaki durum, biraz daha farklı. XXX: Yeni Nesil Ajan (XXX) ve Hızlı ve Öfkeli (The Fast & The Furious) ile B filmlerine imza atmakla birlikte Vin Diesel’i ‘ses tonu’ ve ‘cüsse’siyle kült oyuncu konumuna da getiren Rob Cohen, kendi geleneğini bu mumya mitine de yerleştirmeyi beceriyor. Tabii özünde ‘B filmi’ geleneği olan ve zombi alt türüyle akrabalık bağı bulunan bir motif mumya. Bu sebeple de bunun için belli bir alışma sürecine ihtiyaç duymuyor. Aksine Rob Cohen’in elinde yeniden canlanıyor diyebiliriz.
Zira Cohen, yüksek bütçe yoluyla karşımıza görkemli sahneler getiriyor. Bunlar hem doğaüstü güçlere sahip karakterlerle hem de mumya ordularının dirilişiyle öne çıkıyor. Adeta Jason And The Argonauts’un mumya versiyonu diyebiliriz eser için. İçinde büyücü bir kadın, kılıktan kılığa girebilen bir hükümdar, kılıçlı düello sahneleri, özel efektlerin öne çıktığı bir çığ sahnesi, bilgisayarda yaratılmış üç boyutlu coğrafyalar ve daha nicesini bulunduruyor.
Kendini hiç ciddiye almayıp görsel ve mitolojik yönünün üzerine gitmesi ise filmin başarılı olmasını sağlıyor. Böylece Çin kültürünü, büyü ve dirilme gibi inanışlarından yararlanmak için yerleştiriyor filmine Cohen. Bu doğrultuda karşımızdaki eserin 50’li ve 60’lı yılların o kitsch ve renkli fantastik-maceralarından tek farkı, A sınıfına transfer olduğu için ‘gerçekçi’ efektler içermesi. Bu yönüyle de son yıllardaki bilgisayar oyunu uyarlamalarının sığ dokusunu taşıyor film. Ancak bunu yaparken mitolojik öğeleri de kullanması, kendi ölçülerinde bir alt metin genişliği yakalamasını sağlıyor.
Tabii Jet Li’nin kitsch duran performansı ve Maria Bello’nun İngiliz aksanına uyumsuzluğuyla gelen yapay hali, her zaman kendini ti’ye alan Brendan Fraser ile serinin mizah objesi John Hannah’ın yanına katılınca, B filmi dokusunun üzerine uygun bir kaymak tabakası eklenmiş oluyor.
Filmin bir diğer önemli tarafı da Rob Cohen’in stüdyolar içindeki yerini tam olarak belli etmesi. Zira A sınıfının içinde B filmi geleneğini devam ettiren değerli bir yönetmen o. Günümüzde kendini ciddiye almak isterken kötü yola sapan aksiyon filmleri ve fantastik filmler çekildiği için de fazla rakibi yok. Böyle yapıtların en azından görkemlerini kullanarak çizgi roman uyarlamalarıyla rekabete girmeleri için de Cohen gibileri şart...
KARAR
2000’li yıllar, B filmlerinin stüdyoların içindeki altın dönemi oldu. Rob Cohen, elini mumya serisine atınca ise, efektleri, bütçesi ve boşluğuyla ilk iki filmin üzerine çıkmayı beceren görkemli bir B filmi çıktı karşımıza...