70'LERİN KORKU RUHU GERİ DÖNDÜ!
08/08/2008 - Habertürk
|
FİLMİN NOTU: 7.8
|
70’lerin gerçekçi korku filmlerini geri getiriyor Ziyaretçiler. Liv Tyler’ın başrolünde oynadığı yapım, son zamanların en iyi ve inandırıcı korku filmlerinden biri...
Korku filmleri denince akla, yüksek ses efektlerinin (ya da manasız gürültünün) ve abartılı katil karakterlerinin yarattığı ‘inandırıcılık eksikliği’ gelir çoğu zaman. Hollywood da bu sebeple türde sürekli bir yenilik arayışına girer. Kimi zaman bu, yeniden çevrimlerle çözülmeye çalışılır, kimi zaman ise ülkelerdeki gerçek hikayelerden korkunç öğeler yakalayarak... İşte Ziyaretçiler de bu ikincisini devreye sokarak başarı yakalamaya çalışıyor.
Öncelikle afişindeki Liv Tyler’ın ağlayan yüz ifadesi, filmde kaçan kişinin kim olduğunu açığa çıkarıyor. Tam da bunu söylemişken, kısaca konuya değinsek de iyi olur deriz... Genç James-Kirsten çifti, ormanın ortasında ıssız bir evde yaşamaktadır. Bir gün bir düğün çıkışında evlerine gelirler. Bu noktadan itibaren ikisinin de birbirleriyle bazı sorunları olduğunu ve bir türlü evlenemediklerini anlarız. Ancak çiftimizin esas problemi, kapılarını Tamara isimli genç bir kızın çalmasıyla başlar. Bu noktadan sonra Tamara’nın da içinde bulunduğu 3 kişi, çifti yüzlerine taktıkları maskelerle tehdit etmeye başlarlar...
Bryan Bertino’nun ilk filmi, aslında hikayesinden görüldüğü gibi klişe bir eser değil. Aksine senaryoyu da yazan yönetmen, el kamerası kullandığı için fazlasıyla gerçekçi ve ürkütücü olmayı başarıyor. Filmde az diyalog olduğunu, müziğin ise sadece pikaplar çalındığında devreye girdiğini söylersek herhalde durumu özetlemiş oluruz. Çünkü yönetmenin esas amacı, 2005’te yaşandığı bilinen ancak geriye fazla kanıt bırakmayan gerçek bir olayın izini sürmek. Bu bağlamda da ABD’de 70’li yıllarda çekilen ‘gerçek hikaye odaklı’ korku filmlerini akla getiriyor. Tepenin Gözleri (“The Hills Have Eyes”) (1977) ve Teksas Katliamı (“The Texas Chainsaw Massacre”) (1974) gibi filmler, o dönemde fazlasıyla bu ‘gözükmeyen gerçekler’le ilgili bir şeyler söylüyorlardı. Bu da alttan alta ABD’nin katiller yetiştirdiğini ima ediyordu. Ülkenin gelişmeden uzak kalmış dağlarında ve bölgelerinde çeşitli katillerin ve garip insanların yetiştiğine tanık oluyorduk en kısa tanımıyla.
İşte Ziyaretçiler de bu anlayışı geri getirmeye çalışıyor. Ne ve kim olduklarını bilmediğimiz, nasıl ortaya çıktıklarını öğrenemediğimiz 3 kişi, bir şekilde evlilik arifesindeki bir çifti sıkıştırıyor. Onlarla ilgili tek bildiğimiz ise hristiyan oldukları. Yani Amerika’nın gelişmemiş bölgelerinde yetişerek kendilerini muhafazakar bakış açılarıyla var eden tipik karakterler bunlar. Yönetmen Bertino’nun, film boyunca katillerin yüzünü hiç göstermemesi ise, gerçek olup olmadıkları konusundaki şüphelerimizi devreye sokuyor. Bunda, Blair Cadısı (“The Blair Witch Project”) ile 1999’da yeniden aktif hale gelen 70’lerin o meşhur ‘el kamerasıyla gerçeklik’ mantığının katkısı büyük.
Ziyaretçiler, son zamanlardaki en mantıklı, en akılcı ve en tedirgin edici korku filmlerinden biri. 70’lerin ruhunu geri getirmesi ise Bush hükümetinin arkasında bıraktığı hayatları ve ötekileri akılcı bir dille eleştirmesini sağlıyor. Böylece Post-Vietnam döneminde Amerikan halkının ruh halini günümüze uyarlayan yapıtların arasına katılıyor. Hatta onların ‘korku’ kulvarını açıyor diyebiliriz. Soluk soluğa izlenebilecek gerçekçi bir korku filmi için doğru adres olduğunu hiç şüphe yok...