CASSAVETES, ROHMER'İN TEMALARINA EL ATARSA...
Temmuz 2008 - Empire Türkiye Dergisi
|
FİLMİN NOTU: 7.8 |
Noah Baumbach’ın senaryoları, anti-kahramanların üzerine gider. Bu karakterler, Wes Anderson dünyasındaki üçkağıtçı Steve Zissou prototipiyle absürd komedi kalıpları dahilinde var oldukları gibi, Mürekkep Balığı ve Balina’da birbirlerinin başına çorap ören aile bireyleri şeklinde de karşımıza çıkabiliyorlar. Ama hepsi temelde Amerikan toplumunun yakından bilmesek de tanıdığımız ‘gerçek’ karakterlerini ve ailelerini inceleyen birer sosyal eleştiri aracı halini alıyor. Yönetmen de bu karakterler için, Eric Rohmer’in (ki Fransız Yeni Dalgası’nın dramatik yapıyı en çok öne çıkaran yönetmenidir.) dramatik iskeletini ödünç alıyor Kızkardeşim Evleniyor’da. Yani bireyler üzerinden ahlak, vicdan ve sadakati masaya yatırıyor. Örneğin Margot, Rohmer’in seriye dönüştürdüğü ahlak hikayelerinin dördüncü filmi olan Koleksiyoncu Kız’daki (La Collectionneuse) birden fazla erkekle beraber olsa da, ahlaki bir açmaza sürüklenmeyen kadın karaktere benzetilebilir rahatlıkla.
Baumbach, ne Amerikan Güzeli’ndeki, ne Towelhead’deki, ne de Tutku Oyunları’ndaki gibi ele alır bu karakterleri. Yani bir taşra mekanında konformizmi vurgulayan bir yapı kurmaz. Sabit kamerayla çekilmiş uzun planlar ve pembe dizi tonu yaratan yapay müzik de kullanmaz. Aksine görsel yapısı, John Cassavetes’inkiyle birebirdir. Baumbach, eline el kamerasını alır ve onun sallanma hissinden karakterlerin ‘sallantılı’ ruh halini anlatmayı tercih eder. Sürekli doğal ışık kullanır ve müziksiz çalışır. Gündelik hayatların tasvirini yapmak için, filmlerine açılış ve kapanış sekansı yerleştirmez. Yani klasik anlatı yapısını, Cassavetes’in stratejisiyle yıkar.
KARAR
Yine Wes Anderson filmlerinin ya da Amerikan Güzeli’nin farklı absürd komedi anlayışlarının yakınından bile geçmeden, ilginç bir ‘kara komedi’ tonu yakalamayı beceriyor Baumbach.
Baumbach, ne Amerikan Güzeli’ndeki, ne Towelhead’deki, ne de Tutku Oyunları’ndaki gibi ele alır bu karakterleri. Yani bir taşra mekanında konformizmi vurgulayan bir yapı kurmaz. Sabit kamerayla çekilmiş uzun planlar ve pembe dizi tonu yaratan yapay müzik de kullanmaz. Aksine görsel yapısı, John Cassavetes’inkiyle birebirdir. Baumbach, eline el kamerasını alır ve onun sallanma hissinden karakterlerin ‘sallantılı’ ruh halini anlatmayı tercih eder. Sürekli doğal ışık kullanır ve müziksiz çalışır. Gündelik hayatların tasvirini yapmak için, filmlerine açılış ve kapanış sekansı yerleştirmez. Yani klasik anlatı yapısını, Cassavetes’in stratejisiyle yıkar.
KARAR
Yine Wes Anderson filmlerinin ya da Amerikan Güzeli’nin farklı absürd komedi anlayışlarının yakınından bile geçmeden, ilginç bir ‘kara komedi’ tonu yakalamayı beceriyor Baumbach.