'NAPOLEON DYNAMITE'IN YENİ ZELANDA ŞUBESİ
24/02/2011 - Habertürk
|
FİLMİN NOTU: 6.4
|
Daha önce “Kartal Köpekbalığı’na Karşı” (“Eagle vs. Shark”, 2007) ile alternatif çizgi roman estetiğine hakim olduğunu kanıtlayan Yeni Zelandalı yönetmen Taika Waititi, burada da bir yetim öyküsü ya da gençlik filmi ile karşımızda. Bu ekolde ABD’den “Napoleon Dynamite”ın (2004) rakibi olarak anılabilir “Delikanlı” (“Boy”, 2010). Buna istinaden kullandığı pastel renkler, absürd karakterler, kurmaca evren ve dengeli yönetmenlikle Wes Anderson dünyasını ciddi anlamda kavrayabilen bir isim kendisi.
İlk filminde de gördüğümüz belli tempo ve yönetmenlik gözü sorunları halen baş gösterse de, burada ailesiyle değil de Michael Jackson kılıklı amcasıyla yaşamak zorunda olan karakterin dünyasını sinemalaştırma konusunda bir hayli becerikli. Buna ulaşırken kara kalem defterindeki boyamalardan üreyen animasyon tekniğinin de katkısı büyük.
Filmin 80’lerde geçmesi ise bu sosyal gerçekçi öykünün “E.T.” (1982), “TRON” (1982), “Rocky” (1976) gibi göndermelerle sarılıp daha keyifli hale gelmesine yol açmış. Michael Jackson, Shogun gibi popüler kültür referansları ile yürümesini sağlamış. Yönetmenin henüz ikinci filminden üslubunu belli etmesi başlı başına bir önemsenme sebebi olarak görülebilir. Zira onuncu filminde bile bunu yapamasa da sektörün içinde kalan çok sinemacı biliyoruz.
İlk filminde de gördüğümüz belli tempo ve yönetmenlik gözü sorunları halen baş gösterse de, burada ailesiyle değil de Michael Jackson kılıklı amcasıyla yaşamak zorunda olan karakterin dünyasını sinemalaştırma konusunda bir hayli becerikli. Buna ulaşırken kara kalem defterindeki boyamalardan üreyen animasyon tekniğinin de katkısı büyük.
Filmin 80’lerde geçmesi ise bu sosyal gerçekçi öykünün “E.T.” (1982), “TRON” (1982), “Rocky” (1976) gibi göndermelerle sarılıp daha keyifli hale gelmesine yol açmış. Michael Jackson, Shogun gibi popüler kültür referansları ile yürümesini sağlamış. Yönetmenin henüz ikinci filminden üslubunu belli etmesi başlı başına bir önemsenme sebebi olarak görülebilir. Zira onuncu filminde bile bunu yapamasa da sektörün içinde kalan çok sinemacı biliyoruz.