ŞANSLI SLEVİN ELEŞTİRİSİ
Kasım 2006 - Sinema Dergisi
|
FİLMİN NOTU: 7.8
|
Quentin Tarantino’nun sinema dünyasına girişiyle birlikte, kara film yeni bir eğilim gösterdi. Coen Kardeşler gibi yönetmenlerin işlerinden de destek alarak, kara komedi halini aldı. Bunda, Elmore Leonard gibi yazarların da katkısı vardı. Bu kabuk değiştirme, dünya sinemasına özellikle de İngiliz sinemasına yansıdı. Guy Ritchie, Danny Boyle gibi yeni kuşak formalist yönetmenler, bu anlayışı benimsediler. Paul McGuigan da, bu mantığın izinden giden bir yönetmen. “The Acid House” (1998) gibi “Trainspotting” tadında bir sanat filmi ile festivalleri sallayan yönetmen, bundan sonraki kariyerinde belli bir yönetmenlik tarzının üzerine gitti. Akıcı kurgusu, sürekli kesen ve kısa planlar kullanan anlayışı ve müziğe verdiği önem, onun auteur egosunu sergiler nitelikteydi.
“Gangster No.1” (2000) İngiliz tarzı bir kara komedi sunarken aradaki iki filminde aynı sularda gezen ancak spesifik bir türe bağlanamayan yapımlar kotardı. “Lucky Number Slevin”ın geleceği ise önceden belliydi. Kaybeden bir karakteri, Slevin’i merkeze yerleştiren yönetmen, mafya dünyasının kokuşmuşluğunu kendi tarzıyla eleştirmesini biliyordu. Ben Kingsley ile Morgan Freeman’ın canlandırdığı rakip iki mafya babasının karakter özelliklerini kullanışıyla da, bu yönelişini sürdürüyordu. Hikaye kurgusuyla bolca oynayan, böylece dış sesini duyduğumuz Slevin’in hayatında bir gezintiye çıkaran yönetmen, akıllı görsel yapısını, senaryo zekiliğiyle de süsleyip eşsiz bir modern kara film kotarıyordu.
“Gangster No.1” (2000) İngiliz tarzı bir kara komedi sunarken aradaki iki filminde aynı sularda gezen ancak spesifik bir türe bağlanamayan yapımlar kotardı. “Lucky Number Slevin”ın geleceği ise önceden belliydi. Kaybeden bir karakteri, Slevin’i merkeze yerleştiren yönetmen, mafya dünyasının kokuşmuşluğunu kendi tarzıyla eleştirmesini biliyordu. Ben Kingsley ile Morgan Freeman’ın canlandırdığı rakip iki mafya babasının karakter özelliklerini kullanışıyla da, bu yönelişini sürdürüyordu. Hikaye kurgusuyla bolca oynayan, böylece dış sesini duyduğumuz Slevin’in hayatında bir gezintiye çıkaran yönetmen, akıllı görsel yapısını, senaryo zekiliğiyle de süsleyip eşsiz bir modern kara film kotarıyordu.